Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4502 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi 399 sayılı KHK'ye tabi çalışırken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına geçen Türk Telekom çalışanı ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve dava konusu alacakların bu tarihten sonrası için olması, ayrıca Türk Telekom'un personel rejiminin kapsam içi/kapsam dışı ayrımına rağmen tüm personelinin iş mevzuatına tabi olması ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gözetilerek, uyuşmazlığa bakma görevinin adli yargıda olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş mevzuatına tabi çalışanı olduğu dönemdeki işçilik alacakları davasına bakma görevinin adli mi yoksa idari yargıda mı olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale geldiği ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun ek 22. maddesi uyarınca kapsam dışı personelin de iş mevzuatına tabi çalıştığı, dolayısıyla davaya bakma görevinin adli yargıda olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esas inceleme için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi 399 sayılı KHK'ya tabi çalışırken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına geçen Türk Telekom çalışanı ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında hangi yargı merciinin (adli veya idari) görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve dava konusu alacakların bu tarihten sonrası için olması, ayrıca Türk Telekom'un 406 sayılı Kanun ile özel bir statüye sahip anonim şirket olarak düzenlenmesi ve iş mevzuatına tabi çalışanları kapsam içi/kapsam dışı ayrımı yapmaksızın adli yargıya tabi kılması nedeniyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel iken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelen davacı ile Türk Telekom arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında, davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve Türk Telekom'un personel statüsünü düzenleyen 406 sayılı Kanun'un ek 22. maddesi ve 4502 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi personelin kapsam içi/kapsam dışı ayrımına rağmen iş mevzuatına tabi olması ve özelleştirme sonrası işyerinde çalışmaya devam etmesi nedeniyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esas inceleme için dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi olarak çalışan personel ile ilgili uyuşmazlıklarda hangi yargı merciinin (adli veya idari) görevli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi hale gelmesi ve Türk Telekom personelinin statüsünün 406 sayılı Kanun'un ek 22. maddesi ile düzenlenmesi, ayrıca davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın iş mevzuatından kaynaklanması nedeniyle davanın adli yargıda görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Telekom'da kapsam dışı personel olarak çalışan davacının, ücrete bağlı ödemelerinin hesabında, kapsam içi personel ücreti üzerinden hesaplama yapılması nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi iradesiyle imzaladığı hizmet sözleşmesiyle ücret ve diğer parasal haklarının tespitinde davalı kurumun yönetmelik ve esaslarını kabul ettiği, ayrıca anılan dönemde yürürlükte bulunan mevzuatta 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine benzer bir hükmün bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türk Telekom'da 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel iken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi kapsam dışı personele geçen davacının, ücret dışı ödemelerinin hesabında kapsam içi personele ödenen ücretin esas alınmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi iradesiyle imzaladığı hizmet sözleşmesiyle ücret ve diğer parasal haklarının belirlenmesinde davalı kurumun yönetmelik ve esaslarının uygulanmasını kabul ettiği, 406 sayılı Kanun'un ek 22. maddesi ve 4502 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca Türk Telekom'un personel rejimi ve kapsam içi/kapsam dışı ayrımının belirlendiği, davacının hizmet sözleşmesinde yer almayan hususlarda ilgili yönetmelik ve esasların uygulanacağının kararlaştırıldığı, Kapsam Dışı Personelin Ücret Ve Fazla Çalışma Esasları Yönetmeliği'nin 15. maddesinin 15.10.2001-10.04.2007 tarihleri arasında yürürlükte olan haline göre davacının ücret dışı parasal alacaklarının kapsam içi işçi ücretine göre hesaplanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı ve davacının hizmet sözleşmesinin iptali için de bir girişimde bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Telekom'da 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel iken 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi kapsam dışı personele geçen davacının, ücret dışı ödemelerinin hesabında, kapsam içi personele ödenen ücretin mi yoksa kendisine fiilen ödenen daha yüksek ücretin mi esas alınması gerektiği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi iradesiyle imzaladığı hizmet sözleşmesiyle ücret ve diğer parasal haklarının tespitinde davalı kurumun yönetmelik ve esaslarını kabul ettiği, 4502 sayılı Kanun'un iş mevzuatına geçen personele ilişkin düzenlemeleri, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Türk Telekom'un statüsüne ilişkin hükümleri ve davaya konu dönemde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine benzer bir hükmün bulunmaması gözetilerek, davalı kurum tarafından yapılan ödemenin mevzuata uygun olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi dönemde Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan bir işçinin işçilik alacakları davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Yasa'nın geçici 4. maddesi uyarınca iş mevzuatına tabi çalışanı statüsüne geçtiği, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Türk Telekom'a özel bir statü öngördüğü, ancak davacının iş mevzuatına tabi olması sebebiyle uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin görevliliği yönündeki direnme kararının onanmasına, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi dönemde Türk Telekom'da iş mevzuatına tabi çalışan bir işçi ile işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlığında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4502 sayılı Kanun ile iş mevzuatına tabi hale geldiği, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Türk Telekom'a özel bir statü öngörmesine rağmen, iş mevzuatına tabi çalışanlar ile ilgili uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu ve Uyuşmazlık Mahkemesi'nin daha önceki kararının uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.