Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4628 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum ile taşeron şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, asıl işveren sıfatıyla davalı kurumdan çeşitli işçilik alacakları talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının daha önceki bir davada muvazaa tespiti yapıldığı gerekçesiyle dava konusu dönem için de muvazaa olduğu kabul edilmiş ise de, belli bir dönem için yapılan muvazaa tespitinin tüm çalışma süresi için geçerli sayılamayacağı, ayrıca asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerliliğinin ve davacının ihale kapsamındaki işlerde çalıştırılıp çalıştırılmadığının 4628 ve 6446 sayılı Kanunlar çerçevesinde incelenmesi gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında işletme hakkı devri yapılan elektrik dağıtım sistemine ilişkin yapılan masrafların talep edildiği alacak davasında, devreden kuruluşun davalı olarak bulunmasının husumet yönünden doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4628 sayılı Kanun'un 14. maddesi ve özelleştirme kapsamındaki işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince, elektrik dağıtım sisteminin işletilmesi yükümlülüğünün devralan şirkete ait olması ve devreden kuruluşun artık bir sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle, davalı ... hakkında husumetin düştüğü gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün (EÜAŞ) alt işveren işçisi olarak çalışan davacının, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek EÜAŞ ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinden doğan işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hükümleri ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi birlikte değerlendirilerek, davalı EÜAŞ ile alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine dayalı muvazaalı işlem niteliğinde olduğu, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği ve davalı işverenin kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla iş yaptırabileceği, ancak bu durumun muvazaa iddiasının araştırılmasına engel teşkil etmediği, somut olayda ise davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin işçi temini niteliğinde olduğu ve davalının davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmamak suretiyle haksız menfaat elde etmeyi amaçladığı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu gözetilerek, davacının başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve direnme kararının onanması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak yaptığı hizmet alımlarında, alt işverenlik ilişkisinin işçi teminine dayandığı, davalının Ana Statüsü ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesiyle getirilen sınırlamalara aykırı hareket ettiği, alt işverenlik ilişkisinde muvazaa bulunduğu ve davacının asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'ın 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak hizmet alımı yoluyla iş gördürmesine rağmen, somut olayda yapılan hizmet alım ihalesinin işçi temini niteliğinde olduğu, davalının alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün (EÜAŞ), termik santraldeki bakım onarım işlerinde çalıştırdığı davacı işçinin, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla asıl işveren işçisi sayılıp toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak bakım onarım işlerini alt işverene vermesi mümkün olsa da, somut olayda; ihalelerin işçi sayısı üzerinden yapılması, işçilerin EÜAŞ tarafından denetlenmesi, aynı işçilerin alt işverenler değişse de uzun süre çalışmaya devam etmesi, alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir organizasyon yapısına sahip olmaması gibi hususlar, alt işverenlik ilişkisinin işçi temini amacıyla muvazaalı olarak kurulduğunu gösterdiğinden, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılarak toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Kanun'un 15. maddesindeki imtiyazdan yararlanmasının muvazaa iddiasının araştırılmasına engel teşkil etmediği, davalı ile alt işverenler arasındaki sözleşmelerin işçi teminine dayandığı, davacının görünüşte alt işveren işçisi olarak gösterilerek asıl işverenin işçisi gibi çalıştırıldığı, davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının engellendiği ve davalının kendi muvazaasına dayanarak hak talebinde bulunmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün (EÜAŞ) yaptığı alt işverenlik uygulamasının muvazaalı olup olmadığı ve davacının EÜAŞ ile yapılan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak yaptığı alt işverenlik uygulamasının, ihale şartnamelerindeki işçi sayısının belirlenmesi, işe alma ve işten çıkarma yetkisinin EÜAŞ’ye bırakılması, aynı işçilerin alt işverenler değişse de uzun yıllar çalışma, iş güvenliği eğitimi ve malzemelerinin EÜAŞ tarafından sağlanması, çalışma şartlarının ve yıllık izinlerin EÜAŞ tarafından belirlenmesi, emir ve talimatın EÜAŞ çalışanları tarafından verilmesi ve alt işverenlerin uzmanlık ve bağımsız bir iş organizasyonuna sahip olmaması gibi hususlar gözetildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi ve Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin ilgili hükümlerine aykırı şekilde işçi temini mahiyetinde olduğu ve muvazaalı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi kapsamındaki imtiyazından yararlanmasının muvazaa iddialarının araştırılmasına engel teşkil etmediği, somut olayda alt işverenlik ilişkisinin işçi temini mahiyetinde kurulduğu, davalının alt işverenlik sözleşmelerinde yer alan işçi sayısının sabit olması, işçilerin uzun süre aynı işlerde çalışması, alt işverenlerin uzmanlık ve işçi kadrosunun olmaması, işe alma ve işten çıkarma yetkisinin davalıda olması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından kurulan alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve davalı vekilinin hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine dayanarak asıl işi alt işverenlere devretme yetkisi bulunsa da, somut olayda ihalelerin işçi sayısı üzerinden yapılması, işçilerin asıl işverenin işçileri ile aynı işlerde çalışması, emir ve talimatların asıl işveren tarafından verilmesi, çalışma şartlarının ve yıllık izinlerin asıl işveren tarafından belirlenmesi, alt işverenler değişse de işçilerin değişmemesi gibi hususlar, alt işverenlik ilişkisinin işçi teminine dayalı muvazaalı bir işlem olduğunu gösterdiğinden, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi olarak kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi hükmüne rağmen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca alt işverenlik ilişkisindeki muvazaa hükümlerine tabi olduğu, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.