Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4734 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren nezdinde çalıştığı davalı işverene ait işyerinde, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve davalı işverenin bu alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, hizmet alım sözleşmesini 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yaptığı ve davacının da çalıştığı işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı gözetilerek, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren tarafından çalıştırılan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan davacı işçinin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davacının sendika üyesi olup 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve asıl işveren olan davalının 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince davacı işçinin alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması nedeniyle, davalı idarenin 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 4734 sayılı Kanun'un 3/g ve 62/1-e maddeleri kapsamında hizmet alımı ihalesi yapmış olsa dahi, alt işveren işçisinin sendika üyesi olması ve 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi gereği toplu iş sözleşmesinden yararlanması, davalı idare ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması ve 4857 sayılı Kanun'un 2/7. maddesi gereği asıl işverenin alt işveren işçisinin alacaklarından sorumlu olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması nedeniyle, davalı idarenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunması sebebiyle, davalı idarenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren tarafından çalıştırılan ve toplu iş sözleşmesinden yararlanan davacı işçinin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alımı ihalesinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davacı işçinin sendika üyesi olup 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının bulunması, davalı idarenin asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu olması gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi gereğince yapılmış olması ve davacı işçinin sendika üyesi olup 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, davalı ile alt işveren arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve asıl işveren olan davalının 4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin yedinci fıkrası gereğince davacı işçinin alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işverenleri nezdinde çalışan davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alt işverenin işçisinin, Tes İş Sendikası ile davalı asıl işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile dava dışı firmalar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, davalının da bu alacaklardan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alt işverenin işçisinin, davalı asıl işveren ile Tes İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının hizmet alımı ihalesini 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yapmış olması ve davacı ile arasında doğrudan bir iş ilişkisi bulunmaması hususları davalının toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden kurtulmasına engel teşkil etmediği, davacının 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi gereğince toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği ve asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde davalının işçinin alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin alt işveren tarafından çalıştırıldığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları talep etmesi üzerine, asıl işverenin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı asıl işverenin, hizmet alım ihalesini 4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (g) bendi kapsamında yapmış olsa dahi, 6356 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca davacı işçinin işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği ve davalı asıl işverenin alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.