Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4822 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunda, 4822 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesine göre borcun tespiti davasında, temerrüt tarihinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak hesaplama yönteminin ne olacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4822 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinde düzenlenen kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması hükmünden yararlanmak için gerekli olan temerrüt tarihinin belirlenmesinde, kat ihtarının tebliğ tarihi dikkate alınması gerektiği, ancak somut olayda kat ihtarının tebliğ şerhinin bulunmaması nedeniyle mahkemenin öncelikle tebliğ tarihini araştırması ve buna göre temerrüt tarihini belirleyip borç hesaplaması yapması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı yapılan ödemelerin fazlalığı nedeniyle, borçlu olmadığının tespiti ve fazla ödemenin istirdadı davasında, bankanın hesabı henüz kat etmemiş olmasının tüketicinin 4822 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinden yararlanma hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bankanın hesabı kat etmemiş olmasının, tüketicinin 4822 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinden yararlanma hakkını kısıtlamayacağı ve tüketicinin yasal başvuru olanağının engellenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, borçlunun 4822 sayılı Kanun kapsamında yaptığı başvuru üzerine mahkemece belirlenecek borç miktarının hesabında, temerrüt tarihinin ve uygulanacak faiz oranının ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacıya gönderdiği ihtarname ile bildirilen ve itiraz edilmeyen borç aslına, davacının temerrüde düştüğü tarihten 4822 sayılı Kanun'a başvurduğu tarihe kadar geçen süre için %50 temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı ödenen miktarın 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca hesaplanandan fazla olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, temerrüt tarihinin ve borç miktarının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında, kredi kartı borçlusunun temerrüt tarihinin, banka tarafından borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesindeki ödeme süresi dikkate alınarak belirlenmesi ve yeni yürürlüğe giren 5464 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin de tüketici lehine yorumlanarak davada uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından açılan menfi tespit davasında, 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca hesaplanan borç miktarının ve temerrüt tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Özel Daire bozma kararından sonra yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun Geçici 4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu madde uyarınca davacının borcunu yeniden yapılandırma hakkı bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan kaynaklanan menfi tespit davasında, 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında temerrüt tarihinin ve borç miktarının nasıl hesaplanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uygulamasında temerrüt tarihinin belirlenmesi hususunda Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve 5464 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesindeki yeni düzenleme gözetilerek, davacının bu yeni düzenlemeden yararlanıp yararlanamayacağının ve yararlanabilecekse buna göre borcun hesaplanması gerektiğinin belirlenmesi için direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.