Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. Maddeleri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren işçisi olarak çalışan davacının ücreti, hizmet alım sözleşmelerindeki değişiklik nedeniyle düşürülünce, davacı aradaki fark ücretin ödenmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, fark ücretin nasıl hesaplanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca yazılı rızası olmadan ve yasal gerekçe bulunmadan tek taraflı olarak düşürülemeyeceğinden ve önceki hizmet alım sözleşmesinde ücreti asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak kararlaştırıldığından, aynı oranın yeni dönemde de korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu hastanelerinde alt işveren işçilerinin ücretlerinin, hizmet alım sözleşmeleri yenilendiğinde tek taraflı olarak düşürülmesinin hukuki olup olmadığı ve fark ücret hesabının nasıl yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca, işçinin yazılı rızası olmadan ücretinde indirim yapılamayacağı ve hizmet alım sözleşmelerindeki ücret düzenlemelerinin işçinin aleyhine tek taraflı değişiklik oluşturamayacağı, ayrıca işçinin önceki ücretinin asgari ücrete oranının korunarak fark ücret hesabı yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren değişikliği nedeniyle işçinin ücreti düşürüldüğünde, fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işverenin tek taraflı olarak ve işçinin yazılı rızası olmadan ücretinde indirim yapamayacağı, hizmet alım sözleşmeleriyle işçi ücretinde yapılan indirimin işçiyi bağlamayacağı ve fark ücret hesabının işçinin ücretinin düşürülmeden önceki asgari ücrete oranıyla belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren değişikliği sebebiyle işçinin ücreti düşürülmesi nedeniyle açılan işçilik alacağı davasında, fark ücret hesabının nasıl yapılacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmadan ücretinin düşürülemeyeceği ve önceki hizmet alım sözleşmesinde asgari ücrete uygulanan oranın korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu kurumunda alt işveren değişikliği nedeniyle işçinin ücreti düşürülünce açılan işçilik alacağı davasında, fark ücret hesabının nasıl yapılacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmadan ücretinin düşürülemeyeceği ve önceki hizmet alım sözleşmesinde işçinin ücreti asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak belirlendiğinden, aynı oranın korunarak fark ücret hesabı yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu hastanelerinde alt işveren işçilerinin ücretlerinin, hizmet alım sözleşmelerindeki değişikliklerle düşürülmesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca, işçinin rızası olmadan ve kanuni gerekçe olmaksızın ücretlerde indirim yapılamayacağı, hizmet alım sözleşmelerindeki değişikliklerin işçinin ücretinde tek taraflı indirime yol açmasının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle fark ücret hesabının, işçinin ücretinin düşürülmeden önceki asgari ücrete oranının yeni dönemde de korunması suretiyle yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumuna bağlı hastanede alt işverenler nezdinde çalışan davacı işçinin, ücretinin 2010 yılından itibaren rızası dışında düşürülmesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağının hesabında hangi ücretin esas alınacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmaksızın ücretinde indirim yapılamayacağı ve davacının ücreti, 2009 yılındaki hizmet alım sözleşmesinde asgari ücrete oranlanarak belirlendiğinden, indirimden önceki ücretin asgari ücrete oranının korunarak fark ücret hesabı yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu hastanesinde alt işveren işçisi olarak çalışan davacının, hizmet alım sözleşmelerindeki ücret değişikliği nedeniyle eksik ödendiği iddia edilen ücret farkının hesabının nasıl yapılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca, işçinin yazılı rızası olmadan ve kanuni bir dayanak bulunmadan ücretinde indirim yapılamayacağı, hizmet alım sözleşmelerindeki ücret indiriminin işçiyi bağlamayacağı ve davacının 2009 yılı Aralık ayında aldığı ücretin asgari ücrete oranının, sonraki dönemlerde de korunması gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Değişen alt işverenler nedeniyle işçinin ücreti düşürüldüğünde, fark ücret alacağının nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddeleri uyarınca işçinin rızası olmadan ücretin düşürülemeyeceği, hizmet alım sözleşmeleriyle işçinin ücreti düşürülmüş olsa dahi önceki dönemdeki asgari ücrete göre belirlenen oranın korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.