Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“53. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücreti ile ilgili olarak, işverenden fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin hesabında, toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihi ve art etkisi ile 2021 yılı asgari ücretinin dikkate alınmaması, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi'nin hem davalının istinaf başvurusunun esastan reddine hem de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermesinin usule aykırı olması gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki çalışmasının mevsimlik iş kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1998 yılındaki çalışmasının 330 günü aşması sebebiyle Anayasal dinlenme hakkı gereği mevsimlik işçi statüsünden çıkılmış kabul edilerek, 1998 yılından emekli olduğu tarihe kadar hak kazandığı yıllık izin ücretinin hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki çalışmasının mevsimlik iş kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 1998 yılındaki çalışmasının 330 günü aşması sebebiyle Anayasal dinlenme hakkının gözetilmesi gerektiği, bu nedenle 1998 yılından itibaren daimi kadroya geçene kadar geçen süre ve sonrasında daimi kadrolu olduğu dönemde kullanmadığı yıllık izin süreleri için yıllık izin ücreti ödenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki dönem çalışmasının mevsimlik iş kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1999 yılındaki çalışmasının 330 günü aşması sebebiyle Anayasal dinlenme hakkının gereği olarak yıllık izin hakkının doğduğu, önceki yıllarda ise çalışmalarının 300 günün altında kalması nedeniyle yıllık izin hakkı oluşmadığı, bu nedenle direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki dönem çalışmasının mevsimlik iş kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik işlerde yıllık izin hakkı kural olarak doğmasa da, çalışanın 11 ay gibi yılın büyük bir bölümünde çalıştırılması halinde Anayasal dinlenme hakkı gereği yıllık izin hakkının doğacağı, davacının 1999 yılında 330 günden fazla çalışmış olması nedeniyle bu yıl için yıllık izin ücreti talep edebileceği, diğer yıllarda ise 300 günden az çalışması nedeniyle yıllık izin hakkı doğmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 20.04.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/a (SSK) kapsamında çalışması hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tescili nedeniyle, çakışan sigortalılık hallerinden hangisinin geçerli olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi birlikte değerlendirilerek, davacının Tarım Bağ-Kur prim borçlarının tespiti, borç varsa sigortalılığının durdurulması, borç yok ise 5754 sayılı Kanun ile değişik 53/1. madde uyarınca önce başlayan sigortalılığa üstünlük verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 13.01.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/1-a (SSK) hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında bulunması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi uyarınca, 01.03.2011 tarihinden önceki dönemde çakışan sigortalılıklarda ilk önce başlayan sigortalılığın esas alınması ve davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için 31.05.2015 tarihi itibarıyla 12 aydan fazla prim borcu olup olmadığının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüzel kişiliği sona eren belediye ile yapılan toplu iş sözleşmesinin, devralan belediye tarafından ücretlere ilişkin hükümlerinin iptal edilip yeni ücret belirlenmesinin Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırılığı ve işçinin fark alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5747 sayılı Yasa'nın geçici 2/5. maddesi uyarınca devralan belediye meclisinin, devredilen belediye ile yapılan toplu iş sözleşmesinin ücret hükümlerini değiştirme yetkisinin olduğu ve bu değişikliğin Anayasa'ya aykırı olmadığı gözetilerek, işçinin fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve sosyal hak alacaklarının olmadığına karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa kasten yaralama mı oluşturduğu, zorunlu müdafi ve vekil ücretlerinin sanıktan tahsil edilip edilemeyeceği ve TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında yerel mahkeme ile özel daire arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çocuğunu öldürmeye elverişli bıçakla hayati bölgelerden yaralaması, olay öncesi ve sonrasındaki davranışları ile ilk savunmasındaki öldürme kastını açıklaması birlikte değerlendirildiğinde eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, ayrıca sanığın mali imkânlardan yoksun olması ve AİHS’nin 6/3-c maddesi gözetildiğinde zorunlu müdafi ve vekil ücretlerinin sanıktan tahsil edilemeyeceği ve son olarak Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu yönüyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçun zincirleme sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun odasına doğru hedef gözetmeksizin ateş etmesinin, mağdurda korku ve endişe yaratmaya elverişli bulunması nedeniyle tehdit kastıyla hareket ettiği kabul edilerek, aynı fiilin birden fazla mağdura yönelik olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının isabetli olduğu, ancak TCK’nın 53. maddesinin iptali nedeniyle hükmün bu yönünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin yerel mahkeme gerekçesinin yasaya uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken kamu zararının giderilmesi koşulunun, sanığa zarar miktarının bildirilmesi ve ödeme imkanı tanınmasıyla değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının tek başına bu kurumun uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.