Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5304 Sayılı Yasa”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan incelemenin yetersiz, dosyadaki bilirkişi raporlarının ise çelişkili ve yetersiz olduğu, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığının tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı, uzman bilirkişi raporunun çelişkili olduğu ve bu haliyle hükme esas alınamayacağı, ayrıca 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmadığı, uzman bilirkişi raporlarının çelişkili ve yetersiz olduğu, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için gerekli incelemelerin yapılmadığı, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulduğu, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığının gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının kendi içinde ve birbirleriyle çelişkili olması, taşınmazın vasfının tespiti için yeterli inceleme yapılmaması, 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığının gözetilmemesi ve dosyaya eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planının getirtilerek uzman bilirkişilerce yeniden keşif yapılması gerektiği hususları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının kendi içinde ve birbiriyle çelişkili olması, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için yeterli inceleme yapılmaması, eski tarihli harita ve hava fotoğrafları ile amenajman planının incelenmemesi, 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar ile 3402 sayılı yasanın 45. maddesinin uygulanmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı yasanın 14. maddesi gözetilerek değerlendirilmemesi hususları dikkate alınarak yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olması ve taşınmazın hukuki durumunun tespiti için yeterli inceleme yapılmaması, ayrıca 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının kendi içinde ve birbiriyle çelişkili olması, çekişmeli yerin eski haline ilişkin yeterli ve kesin kanıt sunmaması, ayrıca 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davalı taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının çelişkili olması, taşınmazın eski halinin tespiti için yeterli inceleme yapılmaması ve 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının çelişkili olması ve taşınmazın hukuki durumunun tespiti için yeterli inceleme yapılmaması, ayrıca 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararları ve 5304 Sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmasının gözetilmemesi nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için gerekli incelemelerin yapılmadığı, çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulduğu, ayrıca orman arazisi niteliğinin tespiti için gerekli yasal kriterlerin gözetilmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.