Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında 6284 sayılı Kanun kapsamında talep edilen önleyici tedbir kararına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hakimin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlere de karar vermeye yetkili olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın Aile Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi ve HGK’nın 16.01.2013 tarihli kararı uyarınca, 2828 sayılı Kanun kapsamındaki korunma kararlarının kaldırılmasına ilişkin davalarda çocuk mahkemelerinin görevli olduğu ve davanın Çanakkale'de bulunan çocuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve kaldırma görevinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, çocuk mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise aile veya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Kanun kapsamındaki korunma kararlarının kaldırılması yetkisinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile çocuk mahkemelerine verildiği, bu yetkinin görevli çocuk mahkemesinin bulunmadığı yerlerde aile mahkemelerine ait olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması istemiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında verilen korunma kararlarının kaldırılmasına ilişkin davalarda çocuk mahkemelerinin görevli olduğu, davalı yer olan Zonguldak'ta çocuk mahkemesinin bulunmaması halinde ise aile mahkemesinin görevli olması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince verilen hükmün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Kanun uyarınca alınan korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca alınan korunma kararlarının kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerine, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde ise aile veya asliye hukuk mahkemelerine verildiği ve davada eksik taraf tespiti yapıldığı gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Kanun ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu uyarınca korunma kararlarının kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerinde olduğu ve Elazığ'da çocuk mahkemesi bulunduğu gözetilerek; görev yönünden yetkisiz olan asliye hukuk mahkemesinin verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi uyarınca korunma kararlarının alınması ve kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, Kocaeli'nde çocuk mahkemesi bulunduğu halde Aile Mahkemesi'nde görülen davanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Kanun'da düzenlenen korunma kararının kaldırılması yetkisinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile çocuk mahkemelerine verildiği, çocuk mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise aile mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi uyarınca korunma kararının kaldırılması davalarında çocuk mahkemelerinin görevli olduğu ve Eskişehir'de çocuk mahkemesi bulunduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması istemiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca alınan korunma kararlarının kaldırılması davalarında görevli mahkemenin çocuk mahkemesi olduğu, davalı yer Dörtyol ilçesinde çocuk mahkemesi bulunmadığından aile mahkemesinin görevli olması gerektiği ve ayrıca davada eksik husumet bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Kanun uyarınca korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve kaldırma görevinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup her aşamada re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın görevli ve yetkili Çocuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.