Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5620 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 5620 sayılı Kanun hükümlerine göre geçici işçi olarak çalışan davacının, yılın bir bölümünde alt işveren tarafından çalıştırılması nedeniyle asıl işverenin uyguladığı toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı ve alt işverende geçen süreye ilişkin işçilik alacaklarından asıl işverenin sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yılın 6 ayında asıl işveren belediyede, 6 ayında ise alt işveren şirketlerde çalıştığı, asıl işverende çalıştığı dönemde sendikal haklardan ve toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, alt işveren nezdinde geçen çalışmaların asıl işveren nezdinde geçmiş gibi kabul edilerek hüküm kurulamayacağı ve davacının alt işveren şirketlerde çalıştığı döneme ilişkin alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyede geçici işçi olarak ve belediyeden ihale alan şirketlerde çalışan işçinin, şirketlerde çalıştığı dönem için belediyenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun gereği geçici işçinin en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılabileceği ve bu sürenin sonunda iş sözleşmesinin feshedilmesinin kanuna uygun olduğu, sonrasında alt işverenlerde çalıştığı dönemlerde asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygun olup olmadığı ve bu durumun usuli kazanılmış hak ihlali oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un geçici işçi çalıştırma süresini 6 aydan az olacak şekilde sınırlandırması ve davacının alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde farklı bir iş sözleşmesine tabi olması gözetilerek, davalı idarenin uygulamasının hukuka uygun olduğu ve bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, idarede sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sırasında ücretinin eksik belirlendiğinden kaynaklanan fark alacaklarının ödenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, idarede daha önce geçici işçi olarak çalıştığına dair bir kayıt bulunmadığı ve ilk defa 18.05.2011 tarihinde işe başladığı anlaşıldığından, 5620 sayılı Kanun'un geçici işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi ile ilgili hükümlerinden yararlanamayacağı ve fark ücret talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işte taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmaya devam edilmesi nedeniyle, tüm çalışma süresi boyunca asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde taşeron firma aracılığıyla çalıştırılmasının işyeri devri olarak nitelendirilemeyeceği, davacının davalı idarede 5620 sayılı Yasa kapsamında çalıştırıldıktan sonra iş sözleşmesinin yasal olarak sona erdiği, taşeron firmada çalışmasının ise yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle davacının taşeron firmada çalıştığı sürelerde davalı idarenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair de bir kanıt bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan bir işçinin, 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygunluğu ve bu süre zarfında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının 5620 sayılı Kanun'a uygun olduğu, ancak alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, mahkemece bu husus gözetilmeden hüküm kurulduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinden feragat edip etmediği araştırılmadan karar verildiği gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışan davacının 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygunluğu ve alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçici işçi statüsündeki çalışmasının 5620 sayılı Kanun'a uygun olarak 5 ay 29 gün ile sınırlandırılmasının ve sonrasında alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının mevzuata uygun olduğu, ayrıca alt işverenin taraf olmadığı toplu iş sözleşmesinden davacının yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair bir delil de bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Norm kadro sistemiyle çalışma yapılan davalı Kurumda 6 ay geçici işçi ve 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılan davacının, talep ettiği ücret ve sosyal hak farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesinde geçici işçi pozisyonlarında en fazla 5 ay 29 gün çalıştırılabileceğinin öngörülmesi ve buna aykırılık halinde işlemi yapan kamu görevlisinin kişisel hukuki sorumluluklarının bulunması karşısında, davalı işverenin 5 ay 29 gün sonra iş sözleşmesini sonlandırmasının hukuka aykırı olmadığı ve davacının yılın kalan günlerinde aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının işyeri devri olarak nitelendirilse dahi devirden önce iş sözleşmesi feshedilmiş olduğundan alt işveren nezdinde geçen çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı ve bu nedenle alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyede geçici işçi olarak altı ay çalışan ve kalan altı ayda belediyeden ihale alan şirketlerde çalışan işçinin, taşeron firma dönemindeki çalışmaları için belediyeye karşı toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun gereği, yılın bir bölümünde geçici işçi olarak, bir bölümünde de alt işveren işçisi olarak çalışan işçinin, alt işveren dönemindeki çalışmaları için asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, aynı işyerinde mevsimlik işçi ve taşeron işçi olarak çalıştırıldığı dönemlerde de sürekli işçi statüsünde kabul edilerek toplu iş sözleşmesinden yararlandırılıp yararlandırılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5620 sayılı Kanun kapsamında mevsimlik işçi olarak çalıştırıldıktan sonra aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, alt işverenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığı ve davacıya davalı idarede çalıştığı dönemde sendika üyesi olması nedeniyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının ödendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, sürekli aynı işte çalışmasına rağmen mevsimlik ve taşeron işçi olarak gösterilmesi nedeniyle, asıl işverenin işçisi olup olmadığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5620 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince geçici iş pozisyonlarında en fazla 5 ay 29 gün çalışılabileceği ve davacının bu sürenin sonunda iş sözleşmesinin feshedilmesinin ardından aynı işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle de alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair bir kanıt da bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yılın bir bölümünde davalı idarede geçici işçi, diğer bölümünde ise alt işveren işçisi olarak çalıştığı aynı işte, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde de davalı idare ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı idarede 5620 sayılı Yasa kapsamında geçici işçi olarak çalıştırıldıktan sonra sözleşmesinin sona erdirilmesi ve ardından aynı işte alt işveren işçisi olarak çalışmasının yeni bir iş sözleşmesine dayandığı, bu nedenle alt işverenin tarafı olmadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçersizliği veya muvazaaya dayandığının kanıtlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.