Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“6352 Sayılı Kanun”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kısmen direnme kararı verildikten sonra, direnmenin kapsamı dışında kalan konularda bozmaya uygun karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un 40. maddesi gereğince 5521 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde uyarınca kısmi direnme kararı verildikten sonra, direnmenin kapsamı dışında kalan konularda dahi bozmaya uyulması ve ilk hükümden dönülemeyeceği gözetilerek, direnme dışındaki konularda verilen bozmaya uygun kararın da hatalı olduğu ve dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmesi gereken emlak komisyonuna ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılan davada, icra inkar tazminatı oranının doğru uygulanıp uygulanmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce başlatılmış olması ve icra inkar tazminatı oranının bu durumlarda %40 olarak uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkemenin %20 oranında tazminata hükmeden kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı dernek ile yapılan sözleşmelerin ifa edilmemesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatı oranının doğru belirlenip belirlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce başlatılmış olması ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinin ikinci fıkrasındaki değişiklik gözetilerek icra inkar tazminatı oranının %40 olarak düzeltilmesi suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, Hukuk Genel Kurulu'nun görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile getirilen düzenleme uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, Yargıtay'ın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararlarının temyizinde, dosyanın öncelikle direnme kararını veren daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararına karşı Hukuk Genel Kurulu'nun görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un 40. maddesiyle 5521 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde uyarınca, bölge adliye mahkemeleri kurulana kadar Yargıtay dairelerinin direnme kararlarını öncelikle inceleyip, yerinde görmezlerse dosyayı Hukuk Genel Kurulu'na göndermeleri gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma kararına karşı verilen direnme kararının hangi merci tarafından inceleneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile HMK'ya eklenen Geçici 4. madde ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10. maddesiyle 5521 sayılı Kanun'un yürürlükten kaldırılmış olması birlikte değerlendirilerek, direnme kararının yerinde olup olmadığının öncelikle Özel Daire tarafından değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma kararına karşı verilen direnme kararının hangi merci tarafından inceleneceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un 40. maddesi gereğince 5521 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde ile getirilen düzenleme uyarınca, direnme kararının öncelikle kararı veren daire tarafından incelenmesi, direnmenin yerinde görülmesi halinde kararın düzeltilmesi, yerinde görülmemesi halinde ise Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne silahla katılma ve dağılmamakta ısrar etme eylemlerinin 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip, kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Anayasa ve AİHS'de güvence altına alınan düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilmesi ve sanığın eylemlerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahla katılma eyleminin 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilip kovuşturmanın ertelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin Anayasa ve AİHS tarafından güvence altına alınan düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olduğu, sanığın eyleminin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği ve 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi şartlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.