Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adreste Bulunmama”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 12., 13., 21. ve 35. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri gereğince, hükmi kişilere tebligatın yapılacağı adres ve usul ile adreste bulunmama halinde izlenecek yol gözetilerek, tebligatların usulüne uygun yapılmadığı ve bu hususta eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gerekçeli kararın davalılara usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23/7. maddeleri ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35/f maddesi gereğince tebligatın usulsüz yapıldığı, tebliğ memurunun adreste bulunmama halini tevsik etme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve komşuya tebliğde gerekli işlemlerin yapılmadığı gözetilerek dosyanın, eksikliklerin giderilmesi için hükmü veren mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmaması halinde komşudan alınan beyanın tebliğ tutanağına yazılmasının ve komşunun imzasının alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca, muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel kişilerden tahkikat yapması ve bu tahkikat sonucunu tebliğ evrakına yazıp ilgiliye imzalatması veya imzadan imtina etmesi halinde bu durumu belirtmesi gerektiği, bu şekilde usulüne uygun tebligat yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ memurunun, muhatabın adreste bulunmaması halinde Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca adreste bulunmama sebebini araştırması ve bunu tebliğ evrakına geçirmesi gerektiği, bu araştırmanın yapılmadığı ve tebliğ evrakında bulunmama sebebine dair bir kaydın olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebini beyan eden kişinin adının ve imzasının tebliğ evrakına yazılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesi uyarınca, tebligat yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini araştırması, bu araştırmayı kimlerden yaptığı ve onların beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerektiği gözetilerek, bu hususlara uyulmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesi uyarınca, tebligatın muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırılması ve belgelendirilmesi koşuluyla geçerli olacağı, somut olayda ise bu hususların yerine getirilmediği gözetilerek dosyanın, eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında, davalıya yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde belirtilen usule aykırı şekilde, tebliğ mazbatasında muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırıldığına dair bir bilgi bulunmaması ve tebliğ memurunun bu hususta şahitlerden veya yetkililerden yazılı bir beyanda bulunmaması nedeniyle tebligatın geçersiz sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira tespiti davasında davalıya yapılan duruşma günü tebliğinin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekiline yapılan duruşma günü tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde öngörülen usule uygun yapılmadığı, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel kişilerden tahkikat yapıp beyanlarını tebliğ tutanağına yazmadığı ve imza almadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, direnme kararına ve davalının temyiz dilekçesine ilişkin tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1, 23. maddeleri ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. ve 35. maddeleri uyarınca, tebligat yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun komşu, yönetici, kapıcı gibi kişilerden adreste bulunmama sebebini araştırması ve tebliğ mazbatasına yazması, ayrıca kimlik bilgilerini belirterek imzalatması gerekirken, somut olayda davacıya yapılan tebligatlarda bu hususlara uyulmadığı ve tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.