Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aldatma Kabiliyeti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın düzenlediği belgenin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte olması ve aldatma kabiliyetinin bulunması, belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi nedeniyle eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ibraz ettiği tapu kayıt örneklerinde yaptığı tahrifatın resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tapu kayıt örneklerindeki hektar kısımlarına sonradan kalemle eklemeler yapmasının ilk bakışta fark edilebilir nitelikte olması ve bu nedenle aldatma kabiliyetinin bulunmaması gözetilerek, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın soyadını senette farklı yazarak bono düzenleyip katılandan mal alması nedeniyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin aldatma kabiliyetinin olması gerektiği, yerel mahkemenin bu hususu incelemeden ve sanığın suç tarihinden önceki yazı örneklerini temin ederek Adli Tıp Kurumu’ndan rapor almadan eksik inceleme ile hüküm kurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu bononun aslının dosyaya getirtilerek incelenmesi, aldatma kabiliyetinin değerlendirilmesi ve gerektiğinde uzman bilirkişi görüşüne başvurulması gerekirken, sadece icra dosyasındaki yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik araştırma yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmadığı ve resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararında eksik araştırma olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların katılan bankayı hileli davranışlarla aldattıklarının kabulü için, bankanın kendi inceleme ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmemesinin sanıkların lehine değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle sanıkların eylemlerinde dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, ancak resmi belgede sahtecilik suçlaması yönünden ise, kullanılan belgelerin asıllarının ve sahteliğin aldatma kabiliyetinin incelenmemesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararının onanmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararının ise bozulmasına, ancak dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan itirazın incelenmesinde, suça konu senedin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve eylemin TCK'nın 211. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususlarında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senedin sahteliğinin ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte olması, yasal unsurları taşıması ve icra takibine konu edilmesi, senedin aldatma kabiliyetini haiz olduğunu gösterdiğinden ve sanıklar ile katılan arasında TCK'nın 211. maddesinin uygulanmasını gerektirecek bir hukuki ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sübutu bakımından eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin aldatma kabiliyetinin değerlendirilmemesi, sanığın savunması ve yeni delillerin ortaya çıkması nedeniyle, belgenin incelenerek aldatma kabiliyetinin tespiti ve sanığın sahteliği bilip bilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kullandığı sahte plakanın resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre araç plakalarında Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu mührünün bulunması zorunluluğu ve sanığın kullandığı plakada bu mührün bulunmaması nedeniyle plakanın resmi belge niteliği taşımadığı ve aldatma kabiliyetinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, sahte olduğu anlaşılan bir üniversite diplomasını ihale şartnamesini yerine getirmek için kullanması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu diplomanın, sahteliği ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikte ve resmi kurum görevlilerince yapılan araştırma mutat bir uygulama kapsamında bulunmadığından, belgenin iğfal kabiliyeti haiz ve hukuki sonuç doğurucu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kimlik bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilerek davalı şirkette ortak ve yönetici olarak gösterilmesi nedeniyle, ortak ve yönetici olmadığının tespiti talebi üzerine açılan davada, noterliğin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, sahteliğin tespiti davası olup, işleme dayanak belgenin aldatma kabiliyetine haiz olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı ve bu nedenle noter hakkında açılan davanın da kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.