Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arabuluculuk”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan işçinin ilave tediye ve ikramiye alacakları taleplerinin reddine ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararına direnilmesi üzerine, davanın reddi gerektiği yönündeki bozma kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, davacının dava dilekçesinde ikramiye alacağı yönünde açık bir talepte bulunmadığı ve arabuluculuk faaliyetinin dava şartı olan dönemleri kapsamadığı gözetilerek, 9. Hukuk Dairesi’nin davanın reddine ilişkin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı işverenler tarafından ödenmemesi nedeniyle açtığı alacak davasında, davalı idarenin sorumluluğu, ücret farkı alacağı bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği ve faiz başlangıcı noktalarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetmelik yürürlük tarihinden sonra yapılan arabuluculuk başvurusunda ücret farkı alacağının arabuluculuk görüşmelerine konu edilmediği ve bu hususta anlaşmaya varılmadığının kabulünün mümkün olmadığı, belirtilen sebeple dava konusu ücret farkı alacağı yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçişte imzalanan sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanması ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacı işçinin dava konusu alacaklarını arabuluculuk son tutanağı tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, mahkemece hükmedilen faizin başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olması gerektiği ancak, kararda yazılı tarihte hata bulunduğu gözetilerek, faiz başlangıç tarihi düzeltilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesiyle yapılan sözleşmeye aykırı olarak ücretini eksik ödediği iddiasına dayalı alacak davasında, arabuluculuk şartının yerine getirilmediği dönem ve vekâlet ücreti tespiti hususlarında yerel mahkeme kararının doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dönem bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve bozma sonrası yapılan duruşma, istinafa özgü bir duruşma olmadığından ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak bu hatanın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildikten sonra işvereni tarafından eksik ücret ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dönem ve ücret farkı hesabına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, arabuluculuk dönemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, ücret hesabında sehven yapılan bir eksikliğin düzeltilerek hüküm kurulması doğru bulunmuş ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı Vakıf arasında, davacının ücretinin düşürülmesi nedeniyle oluşan fark ücret alacağına ilişkin ihtilafta, arabuluculuk son tutanağı tarihi ile dava tarihi arasında kalan dönem için nasıl bir karar verilmesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun karar verdiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiği tarihten sonraki dönem bakımından arabuluculuk dava şartının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin önceki bozma ilamına uygun olarak, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonrası için yapılan hesaplamaların dışlanması suretiyle hüküm tesis eden ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan ücret kur farkı alacağı davasında, usulden ret kararı verilip verilmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak, arabuluculuk şartı yerine getirilmeyen kur farkı alacağı talebinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum ile çalıştığı şirket arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla, davalı kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan hakları ile diğer işçilik alacaklarını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin dava konusu bir kısım alacakları için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve ilave tediye alacağının muacceliyet kazanmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek, davalı kurumun tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ile alacak hesaplamalarının, dava türünün ve zamanaşımının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçi lehine hükmedilen ilave tediye alacağının bir kısmı için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği ve ilave tediyenin ödeme zamanının henüz gerçekleşmediği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenin alt işvereniyle arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve bu nedenle davalı işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan haklarının ödenmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartını yerine getirmediği ve ilave tediye alacağının muacceliyet kazanmadığı dönem için de hesaplama yapılıp hüküm altına alındığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin nasıl hesaplanacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadroya geçiş sözleşmesinde belirlenen ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu, ancak sözleşmede ücretin her ay asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak ödeneceğine dair hüküm varsa bunun ileriye etkili sayılacağı ve arabuluculuk başvurusu tarihinden sonraki süre için toplu iş sözleşmesinde öngörülen zam oranlarının dikkate alınmadan hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.