Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Arama Kararı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, hakimin verdiği arama kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiği noktasında görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan tazminat davalarında 6110 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na eklenen 93/A maddesinin 6. fıkrasına göre, davanın konusunun belirleyici olması ve somut olayda davanın konusunun hakimin arama kararını verirken hukuka aykırı davrandığı iddiasına dayanması sebebiyle davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevsizlik kararı veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve eksik araştırma nedeniyle hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümden önce son söz hakkı tanınmadan yargılamaya son verilmesinin CMK’nın 216/3. maddesine aykırı olması ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlilerinin durumundan şüphelenerek durdurdukları ticari aracın bagajında bulunan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin şüphe üzerine ticari taksiyi durdurması ve taksi şoförünün sanıkların bagajının olduğunu söyleyip bagajı açması üzerine uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin, suçüstü hali olarak değerlendirilmesi ve bu halde arama kararı aranmaması gerektiği gözetilerek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkililerce verilen arama kararına istinaden akaryakıt istasyonunda yapılan arama sonucu ele geçirilen kaçak akaryakıtın hukuka aykırı delil olup olmadığı ve sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde TCK 61. maddesi uyarınca yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat olunan suça ilişkin olarak ihbar üzerine Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada ele geçirilen suç unsurlarının hukuka uygun delil olduğunun ve sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında sanığın şüpheli hareketleri üzerine makul sebeple durdurup, kaçmaya başlaması üzerine yakalamasının ve suç delillerinin kaybolmasını engellemek için üst araması yapmasının hukuka uygun olduğu, ayrıca bu durumun suçüstü hali olarak değerlendirilmesi gerektiği ve CMK 90/4, PVSK 13/1-A ve Ek-6. maddeleri ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi uyarınca arama kararı veya yazılı emri aranmaksızın yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddelerin hükme esas alınabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine ilişkin yapılan üst aramasının hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanığın uyuşturucu madde verdiğini görmeleri üzerine suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle CMK'nın 90/1-a, 4. fıkrası ve PVSK'nın 13/1-A ve Ek-6. maddeleri uyarınca yakalama ve üst arama yetkilerinin doğduğu, ayrıca Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi uyarınca da suçüstü halinde arama kararı aranmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrinin olup olmadığının araştırılmasına gerek olup olmadığı, somut olayda ele geçen uyuşturucuların hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve buna bağlı olarak hükme esas alınıp alınmayacağı noktalarında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin araçla uyuşturucu satışı yapıldığına dair istihbarat üzerine aracı durdurup, dışarıdan görünen yerde uyuşturucu maddeyi fark etmeleri ve şüphelinin üzerinde yoklama yapmaları neticesinde suçüstü hali oluştuğu, bu nedenle de arama kararına gerek olmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne dayanak oluşturan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Konutta arama yapılabilmesi için hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri şartının aranması gerektiği, aksi halde elde edilen delillerin hukuka aykırı olacağı ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kolluk tarafından, arama kararı olmaksızın şüpheli üzerinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin, hukuka aykırı delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçüstü halinde yakalandığı, kolluk görevlilerinin 2559 sayılı PVSK'nın Ek-4. maddesi ve CMK'nın 90/4. maddesi gereğince suç delillerinin kaybolmasını önlemek için gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldukları, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8. maddesinin (f) bendi uyarınca da suçüstü halinde arama kararı aranmadığı gözetilerek ele geçirilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olduğuna ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbari bilgiye dayanarak, adli arama kararı olmaksızın sanıkların üzerini arayarak uyuşturucu madde ele geçirmesinin hukuka aykırı olduğu, bu şekilde elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı ve beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde yapılan arama işleminin ve sonucunda ele geçirilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ilk olarak görevliler tarafından durdurulup, PVSK 4/A maddesi kapsamında yoklama suretiyle kontrol edildikten sonra serbest bırakılmış, akabinde tekrar durdurularak montunun astarının iç kısmında detaylı arama yapılarak uyuşturucu madde ele geçirilmiş olup, ilk kontrolde suç unsuru bulunmaması ve sanığın serbest bırakılmasından sonra tekrar müdahaleyi gerektirecek makul bir sebebin olmaması, ayrıca arama işlemi için gerekli adli arama kararı veya yazılı arama emrinin de bulunmaması nedeniyle, aramanın hukuka aykırı olduğu ve bu arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.