Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Askı İlan Süresi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Mera tahsis kararının iptali istemine ilişkin davada görevli mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera olarak tahdit ve tespit edildiğine ve davacıların askı ilan süresi içerisinde dava açtığına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/B maddesi uyarınca uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek yargı yeri olarak ... Kadastro Mahkemesi'nin belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Askı ilan süresinin hesaplanmasında ilk ilan tarihinin dikkate alınmaması ve son günün resmi tatile denk gelmesi nedeniyle itiraz süresinin uzaması, davanın askı ilan süresi içinde açılmış sayılması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine ilişkin karar bozulmuş ve görevli yargı yeri asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 30 günlük askı ilan süresinin son gününü takip eden günün kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesi ve davacı tarafından davanın bu tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arazi kadastrosu çalışmalarının başlamasından sonra ilan edilen orman kadastrosu sonuçlarına karşı, arazi kadastrosu askı ilan süresi içinde açılan davanın, orman kadastrosuna da itiraz niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca arazi kadastro ekibinin çalışmalara başladığı tarihte kesinleşmiş bir orman kadastrosu bulunmaması ve kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten sonra orman kadastrosu sonuçlarının ilan edilmesi halinde, arazi kadastrosuna karşı açılan davanın aynı zamanda orman kadastrosuna da itiraz niteliği taşıdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı köyün, davalı belediyenin kullanımına tahsis edilen taşınmaz üzerinde kadim mera hakkına dayanarak açtığı meraya müdahalenin önlenmesi, komisyon kararının iptali ve sınırlandırma davasında, davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca, tahsis işlemine karşı açılacak davalar için öngörülen 30 günlük askı ilan süresinin davalı belediyenin idari sınırları içerisinde gerçekleştirilmiş olması ve davacı köyün bu ilan süresi içerisinde dava açmamış olması gözetilerek, davanın süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.