Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynı Neviden Fikri İçtima”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın aynı binada oturan farklı kişilere ait su sayaçlarını çalması eyleminin birden fazla hırsızlık suçu mu yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerine tabi tek bir hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişilere ait su sayaçlarını ayrı ayrı çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla her bir mağdur için ayrı bir hırsızlık suçu oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin sanığı on ayrı hırsızlık suçundan cezalandırmasına ilişkin hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı depodaki iki ayrı kişiye ait motosikletlerin çalınmasının tek bir hırsızlık suçu mu yoksa iki ayrı hırsızlık suçu mu oluşturacağı ve sanıklara etkin pişmanlık indirimi uygulanırken indirim oranının ½ olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin, tek bölmeden oluşan depoda bulunan ve farklı kişilere ait oldukları açıkça belli olmayan iki motosikletin çalınması şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu ve sanıkların soruşturma aşamasında pişmanlık göstererek mağdurların zararını gidermeleri nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği, bu kapsamda TCK'nın 168. maddesi uyarınca mahkemece sanıkların cezalarının ½ oranından fazla indirilmesi gerekirken ½ oranında indirim yapılmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı evde ikamet eden iki mağdura tek zarf içinde iki ayrı mektup göndererek tehdit suçu işlemesi durumunda, eylemin zincirleme suç olarak mı yoksa aynı neviden fikri içtima olarak mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, her ne kadar iki ayrı mektup yazılmış olsa da, mektupları gönderme eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi ve tehdit suçunun tek bir fiille birden fazla kişiye karşı işlenmesi nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aynı evde bulunan ve aynı aileye mensup birden fazla kişinin eşyalarının çalınması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa mağdur sayısınca birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çalınan eşyalar farklı kişilere ait olsa dahi aynı konuttan ve aynı zaman diliminde çalınması nedeniyle mağdurların eşyalar üzerinde müşterek zilyetliğinin bulunduğu, bu nedenle sanıkların eyleminin tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurlara yönelik silahla tehdit eylemlerinin tek bir fiil mi yoksa birden fazla fiil mi oluşturduğu ve mağdur ...'i telefonla tehdit suçunun zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla mağdurları tehdit etmesi eylemlerinin hukuken tek bir fiil oluşturduğu, bu nedenle TCK'nın 43/2. maddesindeki aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca mağdur ...'i telefonla tehdit ettiği iddiasının ise şüphe boyutunda kalması nedeniyle sanığın bu suçtan beraat etmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı kişilere ait eşyaları aynı yerde bulundukları sırada çalmasının tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu teşkil ettiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, öğretmenler odasında farklı kişilere ait eşyaların yerlerini ve sahiplerini bilerek çalmasının, birden fazla mağdura karşı ayrı ayrı hırsızlık suçlarını oluşturduğu ve bu eylemin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin sanığı birden fazla hırsızlık suçundan mahkum eden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İki ayrı mağdurun eşyalarını çalmaya teşebbüs eden sanık hakkında iki ayrı hırsızlık suçu mu yoksa TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iki ayrı mağdura ait olduğunu bildiği eşyaları çalmaya teşebbüs etmesinin tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği ve iki ayrı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, Özel Daire'nin sanık hakkında TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün iki ayrı hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İki ayrı mağdurun kabanlarının cebinden cep telefonlarını çalmaya teşebbüs eden sanık hakkında, iki ayrı hırsızlık suçuna teşebbüsten mi yoksa zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İki ayrı mağdurun cep telefonlarının çalınmaya teşebbüs edilmesi nedeniyle tek bir fiilden bahsedilemeyeceği ve eylemin gerçekleştirilme şekli itibarıyla da hukuki anlamda tek bir fiilin söz konusu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir mağdura karşı işlenen hırsızlık suçuna teşebbüsten ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı mağdurun cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalan sanık hakkında, üç ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı anda, aynı yerde bulunan üç ayrı mağdura ait cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilemeyeceği, fiiller arasında illiyet bağı bulunmadığı ve her bir mağdura yönelik eylemin bağımsız bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir müştekiye karşı işlenen hırsızlık suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Yargıtay 13. Ceza Dairesinin zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının hatalı olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararından zincirleme suçla ilgili bozma nedeni çıkarılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.