Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aynı Suç”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın farklı zamanlarda trafik görevlilerine sahte kimlik beyanında bulunarak düzenlettiği trafik cezalarının zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın trafik cezalarından kurtulmak amacıyla farklı zamanlarda aynı kişiye ait kimlik bilgilerini kullanarak eylemlerini gerçekleştirmesi ve bu eylemler arasında aynı suç işleme kararının icrasına yönelik bir bağlantı kurulamaması gözetilerek, her bir eylemin ayrı bir suç teşkil ettiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı kanaatine varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce düzenlenip mahkemece kabul edilmiş bir iddianame mevcut olup, bu durum yasal anlamda “hukuki kesinti” oluşturduğundan, sonraki eylemlerin aynı suç işleme kararı kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde farklı zamanlarda işlediği resmî ve özel belgede sahtecilik fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu, ancak hükmün Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasını gerektirmesi gözetilerek bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden CMUK 322 uyarınca TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hükümde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tehdit içeren sözleri aynı yerde ve çok kısa zaman aralığı içinde söylemesi nedeniyle eylemlerinin hukuki anlamda bütünlük arz ederek tek bir suç oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazından sonra tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına ekleme yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zincirleme suça dahil suçlardan biri hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmadan kurulan hükmün kesinleşmesinden sonra, zincirleme suça tabi diğer suç hakkında nasıl hüküm kurulması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümdeki eylemin de zincirleme suç kapsamında değerlendirilerek cezaya hükmedilmesi, kesinleşen hükümdeki cezanın ise sonuç cezadan indirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında benzer nitelikteki eylemleri nedeniyle kesinleşen mahkûmiyet hükmüyle cezalandırılan eylemlerin, ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik suçlarını mı yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu ve buna göre ceza tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, araç sahiplerinin suçtan zarar gören konumunda bulunduğu ve kesinleşen mahkumiyet hükmüne konu fiillerin suç tarihleri ile yeni uyuşmazlığa konu fiilin suç tarihi arasındaki sürenin aynı suç işleme kararı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı mağdura ait işyerinden farklı tarihlerde hırsızlık yapan sanık hakkında, ilk hırsızlık olayıyla ilgili iddianame düzenlendikten sonra ikinci hırsızlığın işlenmesi durumunda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamenin mahkemece kabulü ile hukuki kesintinin meydana geldiği, bu nedenle ilk hırsızlık olayına ilişkin iddianamenin kabulünden sonra işlenen ikinci hırsızlık eyleminin ayrı bir suç teşkil ettiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarını mı yoksa zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte resmi belgeler düzenleyip bunları sahte özel belge düzenlemek için kullanması eylemlerinin aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği, resmi ve özel belgede sahteciliğin aynı suç tipi sayılması, mağdurun kamu güveni olması ve suçların değişik zamanlarda işlenmesi hususları gözetilerek, zincirleme suç hükümleri uyarınca tek bir resmi belgede sahtecilik suçu oluştuğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın asker kaçağı olarak yakalanmamak için sahte nüfus cüzdanı ve daha sonra çalışmak için yurt dışına çıkmak amacıyla sahte pasaport kullanması eylemlerinin tek bir suç mu yoksa iki ayrı sahtecilik suçu mu teşkil ettiği ve iki ayrı suç olarak kabul edilmesi halinde TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte nüfus cüzdanını kullanması ile sahte pasaport kullanması arasında farklı amaç ve kararlar olduğundan, eylemlerin tek bir suç işleme kararı kapsamında işlenmediği ve bu nedenle iki ayrı sahtecilik suçu oluştuğu gözetilerek, yerel mahkemenin iki ayrı suçtan ceza vermesi ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin onama kararının yerinde olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği aynı tür suçlardan dolayı açılan iki davanın birleştirilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle oluşacağı ve sanığın ilk suçtan dolayı hakkında iddianame düzenlenmeden önce aynı suçu farklı bir tarihte tekrar işlemesi nedeniyle dosyaların birleştirilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı işlediği birden fazla cinsel istismar eyleminin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemleri arasında geçen altı aylık sürenin uzun olması, mağdurenin bu süre zarfında eve birden fazla kez gelmesine rağmen sanığın başka bir eylemde bulunmaması ve bu durumun da sanığın aynı suç işleme kararını sürdürmediğini, yeni bir suç işleme kararıyla hareket ettiğini göstermesi gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurenin farklı zamanlarda birden çok fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, suçun gerçekleştiğinin kabulü için eylemin ardı ardına yapılmasını zorunlu kılan bir suç olmadığı ve TCK’nın 227. maddesinde de fuhuş suçunun oluştuğunun kabulü için suçun maddi unsurlarından olan eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yer almadığı gözetilerek, sanığın aynı mağdura farklı zamanlarda fuhuş yaptırması eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.