Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bağımlılık Unsuru”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı ile arasında sözlü olarak yapıldığını iddia ettiği ... sözleşmesi ve yazılı ... sözleşmesinin feshi nedeniyle ücret ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisinin unsurlarından olan ücret ve ... görmenin yanında özellikle bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve davacının davaya konu taleplerinin hak edilmesini gerektirir bir çalışmasının olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkete dışarıdan müdür olarak atandığı ve şirkette pay sahibi de olduğu dönemin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket müdürü olarak görev yaptığı dönemde işçiye özgü bağımlılık unsurunun bulunmaması ve davalı vekilinin yargılama sürecinde vekâletname sunarak katılması nedeniyle vekalet ücreti talebinin yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter vekili olarak çalışan davacının, noterlik görevi karşılığında aldığı ücretin niteliğinin iş sözleşmesine mi yoksa vekalet ilişkine mi dayandığı ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, davacının noter vekili olarak 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 33. maddesi kapsamında görev yaptığı, davalı Noterler Birliğinin gözetim ve denetimi altında bulunduğu, bu ilişkinin vekalet ilişkisi niteliğinde olduğu ve iş sözleşmesinin temel unsurlarından olan bağımlılık unsurunun bulunmadığı gözetilerek iş mahkemesinin görevsizliğine ve davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğine karar verilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacının çalıştığı minibüs hattının sahibi sıfatıyla işveren olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların minibüs hattını davacının babasına kiraya verdiğinin ve davacının babası ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunduğunun tespit edilmesi, davalıların işveren olmadığının anlaşılması ve davacının işvereninin davalılar değil davacının babası olduğunun belirlenmesi gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işyerinde belirtilen tarihler arasında hizmet akdine dayanarak çalışıp çalışmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hizmet tespiti davası niteliğinde olduğu, bu tür davalarda hakimin, kamu düzenini ilgilendiren hususlar gereği özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması gerektiği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabileceği, somut olayda yerel mahkemenin, davalı işyerinin dosyası ve diğer ilgili dosyaları inceleyerek, tanık beyanları arasındaki çelişkileri gidererek, hizmet akdinin unsurları olan bağımlılık ve zaman unsurlarını da değerlendirerek, çalışma olgusunun varlığı halinde, çalışma süresi, part-time çalışma olup olmadığı, tespitine karar verilecek dönemler yönünden işverenlerin kimler olduğu ve çalışma, prim gün sayısı ile prime esas kazanç miktarını ayrıntılı olarak belirlemesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının dava konusu dönemde davalı işverenlere ait işyerinde geçen çalışmaları bakımından serbest piyasa hamalı mı yoksa işverene hizmet aktiyle bağlı olarak çalışan bir işçi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının işçilik statüsünün tespiti için yeterli araştırma yapmadığı, çalışma olgusunun tespiti için her türlü delilin toplanması, işçilik bağımlılığının unsurlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve sosyal güvenlik hukukunun gerektirdiği kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibiyle arasındaki hukuki ilişkinin hizmet sözleşmesine mi yoksa ürün kirasına mı dayandığı ve buna bağlı olarak sigortalı çalışmanın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlerken, Anayasa’nın 60. maddesi ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkının ve sigortalılık yükümlülüğünün önemini göz önünde bulundurmayarak, olayı tüm yönleriyle araştırıp, yeterli delil toplamadan eksik incelemeyle hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olduğundan, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan denetimde, davacı işyerinde fiilen çalıştığı tespit edilen kişilerin hizmet akdine tabi olup olmadığı ve buna bağlı olarak tahakkuk ettirilen primlerin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediyeden ihale ile aldığı çöplük alanında, davacının izni olmadan hurda toplanmasının mümkün olmadığı ve bu alanda fiilen çalışan kişilerin davacının oluşturduğu hizmet organizasyonu içerisinde yer aldığı, dolayısıyla hizmet akdinin bağımlılık unsurunun gerçekleştiği ve çalıştığı tespit edilen kişilerin sigortalı sayılması gerektiği, ancak bu kişilerin kısmi süreli çalışıyor olma ihtimalinin de göz önünde bulundurulması ve çalışma sürelerinin tespit edilerek prim ve gecikme zammı hesaplamasının buna göre yapılması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi, yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen kendi performansına bağlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun bulunmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davacı ile davalı arasındaki ilişkiyi satış sözleşmesi kaynaklı olarak kabul eden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı işveren arasındaki hukuki ilişkinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 8. maddesinde tanımlanan kapıdan satış sözleşmesi mi yoksa 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313-354. maddeleri arasında düzenlenen hizmet akdi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma koşul ve süresini kendisinin belirlediği, davalı işverenin emir, talimat, denetimi ve gözetimi altında çalışmasının söz konusu olmadığı, gelir elde edip etmemesinin tamamen davacının kişisel beceri ve tercihlerine bağlı olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkide iş sözleşmesini karakterize eden bağımlılık unsurunun mevcut olmadığı ve ticari faaliyet risklerinin davacıya ait olduğu gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının anonim şirket ortaklığı ve genel müdürlüğü sıfatıyla yaptığı çalışmalarının SSK mı yoksa Bağ-Kur sigortalılığına mı tabi olduğu ve çakışan sigortalılık durumunda hangisinin geçerli sayılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının anonim şirketlerdeki çalışmalarının hizmet akdine dayanıp dayanmadığının, şirket ortaklığı ve genel müdürlük görevlerinin niteliğinin, SSK sigortalılığı için gerekli bağımlılık unsurunun bulunup bulunmadığının ve SSK ile Bağ-Kur sigortalılığının çakışması halinde hangisinin geçerli sayılacağının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.