Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bankalar Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bankanın harçtan muaf olduğu bir davada, hükmedilen yargılama giderleri içerisinde başvurma harcı ve vekalet ücretinin bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. maddesi gereğince bankaların harçtan muaf olduğu ve yerel mahkemenin direnme kararında başvurma harcı ve vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmediğinin anlaşıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından davalıya haksız yapılan ödemenin hangi zamanaşımı süresine tabi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın mevduat sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak davası olduğu ve bu nedenle BK m.125'te düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı veya Bankalar Kanunu m.36'daki 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması gerektiği, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı 1 yıllık zamanaşımının uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yurtbank A.Ş.'deki hesabındaki paranın ödenmemesi üzerine davacı tarafından açılan alacak davasında, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine uyuşmazlık, görevli mahkemenin tespiti noktasında toplanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14/5-d maddesinin, bankalar, Fon ve iflas idareleri *tarafından* açılan davalarda görevli mahkemeyi düzenlediği, davacının açtığı davada ise davalı konumunda TMSF'nin bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararında direnmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: TMSF tarafından atanan banka yöneticilerine karşı açılan tazminat davasında husumetin kime yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 24/6. maddesinin, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan haline göre, TMSF tarafından atanan banka yöneticilerine karşı açılmış davaların TMSF'ye karşı açılmış sayılacağı ve husumetin TMSF'ye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Düzenlenen sıra cetvelinde ikinci sırada gösterilen banka alacağının, 4389 sayılı Bankalar Kanunu'na eklenen Ek 5. madde kapsamında rüçhanlı alacak niteliğinde olup olmadığı ve 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesi çerçevesinde garameten taksimin söz konusu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Kanun'a eklenen Ek 5. maddenin, diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarını etkilemediği durumlarda uygulanabileceği, bu nedenle banka alacağının rüçhanlı sayılamayacağı ve garameten taksimin söz konusu olamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.