Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borca ve İmzaya İtiraz”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kambiyo senedine dayalı takipte borçlunun yaptığı itirazın İİK m.168'e göre borca ve imzaya itiraz mı yoksa İİK m.170/a'ya göre şikayet mi olduğu ve buna bağlı olarak itiraz süresinin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı ve takipte taraf olmadığı iddiaları ile yaptığı itirazın, İİK'nın 168. maddesinde düzenlenen borca ve imzaya itiraz kapsamında olduğu, davacının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde itiraz etmesi gerekirken yasal süreyi geçirdiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun borca ve imzaya itirazı üzerine açılan davada, alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, ilk kararında değerlendirilmeyen yeni bir delile ve yeni bir gerekçeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının usulüne uygun olmadığı ve yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığına dair itirazın reddedilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, alacaklının ispat yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükümlülüğünün, senedi elinde bulunduran ve takibe girişen alacaklıda olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunda kesin bir yargıya varılamaması ve alacaklının ispat için ek bilirkişi incelemesi talebinin reddedilmesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu tarafından ileri sürülen borca ve imzaya itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun vekilinin takibe konu bonodaki imzaların sahte olduğunu, müvekkilinin borcu olmadığını iddia etmesi ve imza incelemesi yapılabilecek bir bono bulunmaması sebebiyle alacağın tahsili yargılamaya muhtaç hale gelmiş ise de; borçlu vekili tarafından imzalandığı iddia edilen ve borcun kabul edildiği bir protokol bulunması, ancak vekilin protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi ve vekilin protokol tarihi itibariyle avukatlık yapma yetkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip edilen alacak için borçlu tarafından imzaya itiraz edilmesi üzerine, borçlunun vekilinin daha sonra borcu kabul ettiği iddia edilen bir protokol imzalamasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu vekilinin, borcu kabul ettiği iddia edilen protokolü imzaladığı tarihte avukatlık yapma yetkisinin bulunup bulunmadığının ve protokoldeki imzanın gerçekten kendisine ait olup olmadığının tespit edilerek, İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a ve 170/a maddeleri uyarınca değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirket adına keşide edilen çekle ilgili olarak, çeki keşide eden kişinin yetkili olup olmadığı ve borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket yetkilisinin, çeki keşide eden kişiye çek keşide etme yetkisi verdiğine dair yeterli delil sunulamadığı ve bu kişinin şirketin ticari mümessili olduğunun da kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin, borca itirazı reddeden kararına direnmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kambiyo senedine ilişkin ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne dair şikayet ve borca/imzaya itirazın reddine ilişkin istinaf kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hem şikayet hem de borca ve imzaya itirazlarının bulunduğu, borca ve imzaya itiraz hakkında verilen kararın kesin nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.