Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Davası Zamanaşımı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sözleşmeden ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat isteminde zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 102. maddesine göre ceza davası zamanaşımı süresinin belirleneceği, zamanaşımını durduran ve kesen nedenler bakımından ise 818 sayılı TBK'nın 132 ila 137. maddelerinin uygulanacağı, bu durumda olay tarihi ile dava tarihi arasında 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız haciz sebebiyle açılan tazminat davasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmiş bir ceza davasının devam etmesinin, tazminat davası zamanaşımı üzerindeki etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız haciz eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi nedeniyle, tazminat davası için ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise bu sürenin dava açılmadan önce dolduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının verildiği ceza davasının zamanaşımı üzerindeki etkisi ve tazminat davası için öngörülen zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız haciz eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi nedeniyle, tazminat davası için ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'ya göre bu sürenin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Doktor hatası nedeniyle ölü doğum ve çocuğun sakat kalması sonucu açılan tazminat davasında zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hekimlik sözleşmesinin vekâlet sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, ancak davalı doktorun eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi sebebiyle sözleşme ve haksız fiil sorumluluğunun yarıştığı, davacının haksız fiile dayalı tazminat talebinde bulunmasının mümkün olduğu ve Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesi gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız fiil nedeniyle açılan tazminat davasında, eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi nedeniyle ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı ve davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde, ceza davası zamanaşımı süresinin hukuk davasında da uygulanacağı, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığının veya ceza davası açılması koşulunun aranmayacağı, somut olayda mala zarar verme suçundan dolayı verilen ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra da ceza davası zamanaşımı süresinin işlemeye devam edeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirkete yatırılan paranın ortaklık ilişkisi dışında verildiği iddiasıyla iadesi talebinde, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin faaliyetlerinin haksız fiil niteliğinde olduğu ve bu eylemlere ilişkin ceza davalarının zamanaşımına uğradığı, davacının ise tazminat davasını ceza davası zamanaşımı süresinden sonra açtığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı şirketin usulsüz para toplama faaliyetleri nedeniyle verdiği paranın iadesini talep etmiş, davalılar ise geçerli bir ortaklık ilişkisi olduğunu ve paranın iade edilemeyeceğini savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların eylemlerinin haksız fiil teşkil ettiği, ceza davası zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının zamanaşımı def'ine rağmen dava açma hakkının ortadan kalktığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete yatırılan paranın iadesi talebiyle açılan davada zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirkete para yatırmasından yıllar sonra dava açması ve davalıların eyleminin haksız fiil niteliğinde olması sebebiyle ceza davası zamanaşımı süresi olan 7,5 yılın dolduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı iddiasıyla, davalı şirkete verdiği paranın iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle ceza davası zamanaşımı süresi de dâhil tüm zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.