Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Cumhurbaşkanlığı Kararı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, geçiş tarihini takip eden dönemde ücretinin sözleşmeye uygun olarak ödenip ödenmediği ve talep ettiği fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2020 yılına ilişkin ilave tediyelerin ödeme tarihinin Cumhurbaşkanlığı Kararı ile belirlendiği ve ödeme tarihinden önce ilgili dönem ilave tediye alacağının ödenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda 31.10.2020 tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen ve 14.12.2020 tarihinde ödenmesi gereken ilave tediye alacağının kıstelyevm esasına göre hesaplanmasının hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden kararlaştırılan kira bedelinin, 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve ilgili tebliğler uyarınca Türk Lirası'na nasıl uyarlanacağı konusunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ilgili tebliğleri uyarınca, taraflarca döviz cinsinden belirlenen kira bedelinin Türk Lirası olarak yeniden belirlenmesi gerektiği, aksi halde 2/1/2018 tarihli TCMB efektif satış kuru ve TÜFE aylık değişim oranları kullanılarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari işyeri kira sözleşmesinde, sözleşme akdedildikten sonra yürürlüğe giren ve kira bedelinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasını yasaklayan düzenlemeler gereğince, sözleşmedeki döviz cinsinden belirlenen kira bedelinin Türk Lirasına çevrilmesi ve uyarlanması talebiyle açılan davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Tebliğ hükümleri uyarınca, Türkiye'de yerleşik kişiler arasında akdedilen ticari işyeri kira sözleşmelerinde kira bedelinin döviz cinsinden kararlaştırılamayacağı ve mevcut sözleşmelerdeki döviz cinsinden bedellerin Türk Lirası olarak yeniden belirlenmesinin zorunlu olduğu, taraflarca anlaşma sağlanamaması halinde ise belirlenen usul ve yöntemlere göre Türk Lirası dönüşümünün yapılması gerektiği gözetilerek, mahkemece eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kira bedelinin altın olarak belirlenmesi ve borçlunun borca itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında, icra takibinin altın bedeli üzerinden değil TL karşılığı üzerinden yapılması nedeniyle, 32 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı'na aykırılık olup olmadığı ve davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kira bedeli altın olarak belirlenmiş olsa dahi, borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz etmesi ve kira sözleşmesinin altındaki imzaya itiraz etmediği gibi aylık kira miktarına da açıkça itirazda bulunmadığı, İİK 269/2. maddesi gereğince kira akdini kabul etmiş sayılacağı ve takibin TL üzerinden başlatıldığı, ayrıca borçlunun İİK 269/c maddesinde sayılı belgelerle kira borcunu ödediğini ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin itirazın kaldırılması ve tahliye yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Döviz cinsinden kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibinin iptaline ilişkin şikayetin kabulüyle takibin iptal edilmesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddinin temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile getirilen döviz cinsinden sözleşme yasağının, bu kapsamdaki sözleşmelere dayalı icra takibinin başlatılamayacağı anlamına gelmediği ve itiraz halinde bu hususun icra mahkemesince değerlendirileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.