Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Daha Sıkı İlişkili Hukuk”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde çalışan davacı işçinin, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, dini bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücretleri alacaklarından dolayı açtığı alacak davasında, uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti ile alacakların ispatı ve hesaplanması noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin tüm çalışma süresini yurt dışında geçirdiği ve ücretinin USD olarak ödendiği, taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşmasının bulunmadığı ve dosya kapsamında daha sıkı ilişkili hukukun Türk Hukuku olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığa Suudi Arabistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Milletlerarası özel hukuk kapsamında, yabancı unsurlu iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta hangi ülke hukukunun uygulanacağı konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların hukuk seçimi yapmadığı iş sözleşmelerinde, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca, işçinin işini fiilen yerine getirdiği ülke hukukunun (mutad işyeri hukuku) uygulanması gerektiği, daha sıkı ilişili hukuk kuralının istisnai bir durum olduğu ve dar yorumlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tüm çalışma döneminde Suudi Arabistan'da bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı, iş görme edimini fiilen Suudi Arabistan'da yerine getirdiği ve ücretinin USD olarak ödendiği gözetilerek, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması ve daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığının anlaşılması sebebiyle uyuşmazlığa Suudi Arabistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurtdışı hizmet sözleşmesinde kararlaştırılan hukuk seçiminin geçerliliği ve uygulanacak hukukun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurtdışı hizmet sözleşmesinde hukuk seçiminin açık ve net bir şekilde yapıldığı, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuata uygun olduğu ve işçinin çalıştığı ülke ile daha sıkı ilişki kurulduğu gözetilerek sözleşmede kararlaştırılan hukukun uygulanmasına ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı iş sözleşmesinde kararlaştırılan hukuk seçiminin geçerliliği ve uyuşmazlığa uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı iş sözleşmesinde kararlaştırılan hukuk seçiminin açık, net ve anlaşılır olduğu, düzenlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuata uygun şekilde yapıldığı ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bağlayıcı ve geçerli olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı hizmet sözleşmesinde kararlaştırılan hukuk seçiminin geçerliliği ve uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca tarafların açıkça hukuk seçimi yapması halinde daha sıkı ilişkili hukuk değerlendirmesi yapılamayacağı, yurt dışı hizmet sözleşmesinin açık ve anlaşılır bir dilde düzenlenmesi ve düzenlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuata uygun olarak hukuk seçiminin yapılmış olması sebebiyle sözleşmenin geçerli ve bağlayıcı olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yurtdışındaki şantiyesinde çalışan davacı işçinin iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, işçilik alacaklarının miktarı ve ödenip ödenmediği hususlarında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin tüm çalışma süresince Etiyopya'da bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı ve iş görme edimini fiilen Etiyopya'da yerine getirdiği, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmadığı, davacıya ücretinin USD olarak ödendiği ve dosyadaki tüm deliller değerlendirildiğinde daha sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığa Etiyopya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışı hizmet sözleşmesinde açık hukuk seçimi yapılmasına rağmen, yerel mahkemenin ... hukukunu uygulayıp uygulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı hizmet sözleşmesinde tarafların açıkça bir hukuk seçimi yapmış olmaları halinde, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca seçilen hukukun uygulanması gerektiği, işçinin sürekli olarak yurt dışında çalıştığı durumda daha sıkı ilişkili hukuk değerlendirmesi yapılamayacağı, açık hukuk seçimine rağmen kararlaştırılan ülke hukukunun uygulanmamış olmasının sözleşmenin tek yanlı olarak uygulanmadığını gösterdiği, genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin hukuk seçimi anlaşmasının geçersizliğine gerekçe teşkil edemeyeceği, işçi lehine yorum ilkesinin ancak uygulanacak hukuk açıkça seçilmediğinde başvurulabileceği gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacıya ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatlarının miktarı ile uyuşmazlığa uygulanacak hukukun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı farklı dönemlerde imzalanan sözleşmelerde hukuk seçiminin yapılıp yapılmadığı, mutad işyeri ve daha sıkı ilişkili hukukun belirlenmesi hususları gözetilerek, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak yabancı hukukun tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin açtığı alacak davasında, taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesinde kararlaştırılan Umman hukukunun uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurt dışı hizmet sözleşmesinde açık bir hukuk seçimi yapılmış olması ve bu seçiminin de geçerli olması, ayrıca işçinin çalıştığı ülke ile daha sıkı ilişki kurulmuş olması gözetilerek, 9. Hukuk Dairesinin Umman hukukunun uygulanması gerektiği yönündeki bozma kararına direnen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması için dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının Rusya'daki şantiyelerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması nedeniyle Türk Hukuku'nun mı yoksa Rusya Hukuku'nun mu uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen Rusya'da ifa etmesi ve mutad işyerinin Rusya olması, ayrıca daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Rusya Hukuku'nun uygulanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde ödenmeyen fazla mesai ücretlerine ilişkin alacak davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş görme edimini fiilen Rusya Federasyonu'nda yerine getirmesi ve mutad işyerinin Rusya Federasyonu olması, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmaması ve daha sıkı ilişki kuralları gereğince Türk hukukunun uygulanamayacağı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.