Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Davasız Yargılama”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında, iddianamede yer almayan bir suç ortağının eylemlerine iştirak suçundan hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında, iddianamede suç ortağı olarak belirtilmeyen kişinin eylemlerine iştirakten dava açılmadığı, yargılamanın iddianame ile sınırlı olması ve mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışına çıkamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şikayetçinin usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilmesi nedeniyle bozulan beraat kararına karşı verilen direnme kararının Ceza Genel Kurulu tarafından incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Re'sen temyize tabi olmayan ve taraflarca da temyiz edilmeyen direnme kararına karşı temyiz davası açılmadığından, 'davasız yargılama olmaz' ilkesi ve CMUK'nun ilgili maddeleri gözetilerek dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yangın çıkarmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükmün, eylemin sigorta bedelini almak amacıyla nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin değerlendirilmesinin görevli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede yalnızca yangın çıkarmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan bahisle dava açıldığı, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin herhangi bir isnat bulunmadığı, bu nedenle yerel mahkemenin yangın çıkarma suçundan verdiği hükmün Özel Dairece esas yönünden incelenmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının, taraflarca temyiz edilmediği halde Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Resen temyize tabi olmayan ve taraflarca da temyiz edilmeyen yerel mahkeme direnme kararına karşı temyiz davası açılmadığından, "davasız yargılama olmaz" ilkesi gereğince Yargıtay'ca incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yangın çıkarmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükmün, eylemin sigorta bedelini almak amacıyla nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturup oluşturmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasının isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede yalnızca kasten yangın çıkarma suçu isnat edilmiş olup, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin bir iddia ve dava bulunmadığından, "davasız yargılama olmaz" ilkesi gereğince yerel mahkemenin kasten yangın çıkarma suçundan verdiği hükmün esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin eylemi hırsızlık suçu olarak nitelendirip mahkûmiyet kararı vermesinin iddianamede belirtilen suçun kapsamı dışında olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede mala zarar verme suçundan bahsedildiği ve hırsızlık suçunun unsurlarını oluşturabilecek bir anlatım yer almadığı, mahkemenin ise iddianamede belirtilen suçun dışına çıkarak hırsızlık suçundan hüküm kurduğu, bu durumun "davasız yargılama olmaz" ilkesine aykırı olduğu ve sanığın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında aynı evde yaşayan iki ayrı mağdura yönelik hırsızlık eylemleri nedeniyle tek bir iddianameyle dava açılmışken, yerel mahkemenin ek savunma hakkı vererek sanığı iki kez cezalandırmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede her bir mağdura yönelik eylem bakımından ayrı ayrı kamu davası açıldığını gösterir açık bir anlatım olmaması ve tek bir hırsızlık suçu iddiasıyla dava açılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin ek savunma hakkı vererek sanığı iki kez cezalandırmasına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında açılan hırsızlık davasında, iddianamede yer almayan konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından da hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede, hırsızlık suçunu oluşturduğu iddia edilen fiile ilişkin açıklamalar yer almasına rağmen, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu düşünülen eylemlerin açıkça tarif edilmemesi ve bu suçlardan dolayı usulüne uygun açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle, “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” ilkeleri gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire onama kararının konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçlamasıyla açılan kamu davasında, iddianamede yer almayan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede suçun unsurları oluşturan fiillerin açıkça belirtilmesi gerektiği, mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışında bir suçtan hüküm veremeyeceği ve sanığın hakkında dava açılmayan bir suçtan mahkum edilemeyeceği gözetilerek, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçu unsurları yer alırken, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurları açıkça belirtilmediğinden ve davaya konu edilmeyen bir suçtan hüküm kurulamayacağı, "davasız yargılama olmaz" ve "yargılamanın sınırlılığı" ilkeleri gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katılan sanıklar vekilinin temyiz isteminin diğer sanık hakkında kurulan hükümleri de kapsayıp kapsamadığı ve kapsamadığı takdirde diğer sanık aleyhine bozma yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz isteminde bulunacak kişinin hangi sıfatla, hangi sanıklar ve hükümler yönünden temyiz yoluna başvurduğunu açıkça belirtmesi gerektiği, davaya katılan sanıklar vekilinin süre tutum dilekçesinde sanıklar vekili sıfatıyla ve müvekkilleri yönünden temyiz yoluna başvurduğu anlaşıldığından, diğer sanık hakkında kurulan hükümlerin temyiz kapsamı dışında kalması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.