Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devlet Aleyhine Dava”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakimin verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarına, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da uygulanacağı ve bu davalara Devlet aleyhine devam olunacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hakime karşı açılan tazminat davasının reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri kararlar sebebiyle açılan tazminat davasında, yasal değişiklik sonrası davanın tarafları ve temyiz incelemesinin kapsamı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet veya kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında yalnızca devletin yasal hasım olarak kabul edilmesini öngörmesi ve miktar sınırlamalarına tabi olmaksızın temyiz ve karar düzeltme yolunu açması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına ve davanın devlet aleyhine devamına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri sırasında verdikleri kararlar nedeniyle açılan manevi tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na eklenen 93/A maddesi uyarınca, hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılabilecek tazminat davalarının ancak hükmün kesinleşmesinden sonra Devlet aleyhine açılabileceği ve henüz kesinleşmemiş bir işlem nedeniyle dava açılamayacağı gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği ve sonradan bozulan tahliye kararı nedeniyle açılan tazminat davasında pasif husumetin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı açılacak tazminat davalarının 6100 sayılı HMK'nın 46/1. maddesi ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A-a maddesi uyarınca devlet aleyhine açılması gerektiği, davacıların kararı veren hâkim aleyhine dava açmalarının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi hakimlerinin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan manevi tazminat davasında Yargıtay'ın görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin ek 3. fıkrası uyarınca hakim ve savcıların verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davalarının Devlet aleyhine açılması gerektiği ve 142. maddesi uyarınca davanın zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde açılması gerektiği gözetilerek Yargıtay'ın görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza mahkemesi hakiminin yargısal faaliyeti nedeniyle açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinin 3. fıkrası ve HGK'nın yerleşik içtihatları uyarınca, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında hakimlerin verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davalarının Devlet aleyhine ve zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde açılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.