Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Devlet Memurları Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İşçinin, üyesi olduğu sendika ile davalı idare arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve buna bağlı olarak fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümleri ile ücret artış oranı konusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre devlet memurlarına verilen zam oranının uygulanmasının kararlaştırıldığı, 666 sayılı KHK'nin ek 9. maddesi uyarınca ödenmesi öngörülen ek ödemelerin ücret zammına ilişkin olmadığı ve davacının bu KHK hükümlerinden yararlanamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplu iş sözleşmelerinde devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılacağına ilişkin hüküm bulunduğu dönemler itibariyle devlet memurlarına verilen zam oranının davacının ücretine yansıtılıp yansıtılmadığının tespit edildiği ve davacının fark ücret alacağının doğru şekilde belirlendiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı dönemde uygulanan toplu iş sözleşmeleri hükümlerine göre ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve buna bağlı olarak fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde ücret artış oranı konusunda devlet memurlarına verilen zam oranının uygulanmasının kararlaştırıldığı, 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 9. maddenin amacının kamu görevlileri arasında ücret eşitliğini sağlamak olduğu, davalı işveren tarafından 375 sayılı KHK uyarınca yapılan ek ödemenin davacıya aynı düzenlemelerde yer alan daha yüksek veya farklı oranlarda ödeme talep etme hakkı vermediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplu iş sözleşmelerinde devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılacağına ilişkin hüküm bulunduğu dönemler itibarıyla bu oranların davacının ücretine yansıtılıp yansıtılmadığının tespit edildiği ve davacının fark ücret alacağının doğru şekilde belirlendiği gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı dönemde taraf olunan toplu iş sözleşmelerine göre ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve buna bağlı olarak fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükümleri, 657 sayılı Kanun ve 666 sayılı KHK hükümleri birlikte değerlendirilerek, davacıya ödenmesi gereken ücretin doğru hesaplandığı ve davacının ileri sürdüğü eksik ödemelerin bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı kurumda yaptığı işin niteliği gereği toplu iş sözleşmesine göre hizmet zammı farkına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, teknik personel sayılabilmesi için gereken nitelikleri taşımadığı, yaptığı işin teknik hizmetler sınıfına girmediği ve bu nedenle toplu iş sözleşmesinde düzenlenen hizmet zammı farkına hak kazanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı idare ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince, devlet memurlarına yapılan zam oranında ücretine zam yapılması gerekirken yapılmadığını ileri sürerek fark ücret alacağı istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle ücret artış oranı konusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre devlet memurlarına verilen zam oranının uygulanmasının kararlaştırıldığı, 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen ek 9. maddenin kamu görevlileri arasında ücret eşitliğini sağlamayı amaçladığı ve ücret zammına ilişkin olmadığı, davalı işveren tarafından 375 sayılı KHK uyarınca davacıya ek ödeme yapılmış olsa dahi bunun davacı işçiye aynı düzenlemedeki daha yüksek oranlarda ödeme yapılmasını talep etme hakkı vermediği, mahkemece toplu iş sözleşmesi hükümleri ayrı ayrı incelenerek devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılıp yansıtılmadığının tespit edilmesi gerekirken, hatalı bir şekilde davacının 666 sayılı KHK hükümleri gereği kamu görevlilerine verilen ek ödemeden faydalanması gerektiği kabul edilerek hüküm kurulduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işveren aleyhine açtığı davada, toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca devlet memurlarına verilen zam oranında ücret zammı yapılmadığını ileri sürerek fark ücret alacağı talebinde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde ücret zammı konusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre devlet memurlarına verilen zam oranının uygulanmasının kararlaştırıldığı, ancak 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen ek 9. maddenin kamu görevlileri arasında ücret eşitliğini sağlamayı amaçlayan bir ek ödeme düzenlemesi olduğu ve ücret zammı niteliğinde olmadığı, bu nedenle davacı işçinin söz konusu ek ödeme düzenlemesinden faydalanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, mahkemece toplu iş sözleşmesi hükümleri ayrı ayrı incelenerek devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılıp yansıtılmadığının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin, istifa yoluyla davacı işçi tarafından mı, tarafların anlaşarak ikale sözleşmesi yoluyla mı yoksa işveren tarafından mı feshedildiği ve buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin 4/C statüsünde kamu görevlisi olabilmek için işverene ihtar çekerek kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi şartıyla işten ayrılmayı talep etmesi ve işverenin kıdem tazminatını ödemeyi kabul etmesine rağmen ihbar tazminatı konusunda anlaşma sağlanamaması, davacının ihbar tazminatı talebinden vazgeçmemesi ve işverenin de 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre iş akdinin feshedildiğini bildirmesi karşısında, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği ve davacının ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.