Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dilekçeler Aşaması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmeden tahkikat aşamasına geçilmesi ve bu hususa dayalı olarak bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gününün usulüne uygun tebliğ edilmeden tahkikat aşamasına geçilmesinin ve davalının sonradan verdiği cevap dilekçesinin davacıya iki haftalık cevap süresi verilmeden işleme konulmasının HMK'nın dilekçeler aşamasına ilişkin usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve gider avansı yatırılmadığından davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi ve basit yargılama usulü hükümleri gözetildiğinde HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu aşamada sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, ayrıca verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı, hangi işlere ilişkin olduğu ve her iş için yatırılacak ücretin açıkça belirtilmemesi ile kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanmaması hususları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra, mahkemece gider avansı için verilen kesin sürenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra HMK’nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu aşamada sadece HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, ayrıca mahkemece verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı ve hangi işlere ilişkin olduğunun açıkça belirtilmemesi ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanmaması hususları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılmış bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve istenebilecekse usulünün nasıl olacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK md. 448 hükmü ve gider avansının dava dilekçesiyle yatırılması gereken bir avans olması gözetilerek, davacıdan HMK md. 120 uyarınca gider avansı istenemeyeceğine, ancak delil avansı istenebileceğine ve mahkemenin gider avansı talebine ilişkin ara kararında avansın kapsam ve miktarını net olarak belirtmemesi ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını açıklamaması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle gider avansı için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere eski kanun hükümlerinin uygulanacağı, davanın açılmasıyla dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve gider avansının dava dilekçesi ile yatırılması gerektiği gözetilerek, tahkikat aşamasında gider avansı yerine HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı için verilen kesin sürenin usule uygun olup olmadığı ve gider avansının yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, HMK'nın 448. maddesi ve Yönetmeliğin 45. maddesi gereğince gider avansının dava dilekçesi ile birlikte yatırılması gereken bir gider olması, bu aşamada sadece HMK’nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği ve mahkemece verilen kesin sürenin kapsamının belirtilmemesi, usule aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı için verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden önce açılmış olan davada, dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmesinden sonra HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı istenemeyeceği, HMK’nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği ve mahkemenin gider avansı talebine ilişkin ara kararında, gider avansının miktarı ve hangi giderleri kapsadığının açıkça belirtilmediği, kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının da ihtar edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra gider avansı istenip istenemeyeceği ve istenebilecekse usulünün nasıl olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011'den önce açılan davalarda, HMK’nun 448. maddesi gereğince tamamlanmış işlemlere etki etmemek kaydıyla yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, davanın dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmiş olması nedeniyle HMK'nın 120. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, sadece HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, mahkemece gider avansı talebinin kapsamının belirtilmemesi ve kesin süre verilmesine ilişkin ara kararında usule aykırı davranılması gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra, tahkikat aşamasında eksik yatırılan gider avansının ikmal edilmesi için verilen kesin süreli ara kararın usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlük tarihinden önce açılan davada, dilekçeler aşaması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra, HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı ikmali için kesin süre verilemeyeceği, bu aşamada sadece HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği ve verilen kesin süreli ara kararın da usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra eksik yatırılan gider avansının ikmali için verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanmış ve tahkikat aşamasına geçilmiş olması, bu aşamada HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı yerine HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenmesi gerektiği, ayrıca mahkemenin verdiği kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı, hangi işlere ilişkin olduğu ve süresinde yatırılmaması halinde doğacak hukuki sonuçların açıkça belirtilmemiş olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacıdan gider avansı istenip istenemeyeceği ve gider avansı yatırılmadığı için davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 448. maddesi gereğince, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada HMK’nın 324. maddesi uyarınca sadece delil avansı istenebileceği, kapsamı belirtilmeden gider avansı istenmesinin ve kesin süre verilmesine ilişkin ara kararında alınması gereken avansın miktarı ile hangi işlere ilişkin olduğunun belirtilmemesinin ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının açıklanmamasının usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.