Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Duruşmada Hazır Bulunma Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İstinabe suretiyle yapılan sorgusundan önce ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmayan ve duruşmadan vareste tutulma talebinde bulunmayan sanığın, karar oturumunda başka bir suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu halde son oturumda hazır bulundurulmaksızın yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtlayıp kısıtlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yargılamayı yapan mahkeme huzurunda savunma yapmak istediğine dair talebi olmasına ve karar oturumu sırasında yargılama yapılan yerdeki ceza infaz kurumunda hükümlü bulunmasına rağmen, CMK m.196/2 hükmü gereğince sanığa ifadesini esas mahkeme huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan istinabe yoluyla ifadesinin alınması ve yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli hırsızlık mı yoksa nitelikli yağma suçunu mu oluşturduğu ve cezaevinde bulunan sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını ihlal edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunma hakkının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu, farklı bir suçtan cezaevinde bulunan ve duruşmadan vareste tutulma talebinde bulunmayan sanığa bu hakkının hatırlatılmaması ve yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçmaya imkan sağlama suçunun sübutu bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve sanık ...’ın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturuma getirilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın başka bir suçtan hükümlü olması nedeniyle ceza infaz kurumunda bulunması, sorgusunda duruşmadan bağışık tutulmak istemediğini beyan etmemesine rağmen, esas hakkındaki mütalaanın verildiği ve hükmün açıklandığı son oturuma getirilmeyerek gıyabında mahkûmiyetine karar verilmesinin savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan hükümlü olup cezaevinde bulunan sanığın, duruşmadan bağışık tutulma talebinde bulunmamasına rağmen, hükmün açıklandığı oturuma katılımının sağlanmadan mahkûmiyetine karar verilmesinin savunma hakkının ihlali oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunmasının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu ve sanığın bu haktan açıkça feragat etmediği sürece yokluğunda yapılan yargılamanın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı hükmün açıklandığı oturuma getirmeksizin mahkûmiyet kararı vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan hükümlü iken yargılandığı davada duruşmadan bağışık tutulma talebinde bulunmayan sanığın, hükmün açıklandığı oturuma katılımının sağlanmamasının savunma hakkını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunmasının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu ve sanığın bu haktan açıkça feragat etmediği sürece yokluğunda mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilerek, hükmün açıklandığı oturuma katılmayan sanığın savunma hakkının ihlal edildiğine ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan hükümlü sanığın, duruşmadan bağışık tutulma talebinde bulunmamasına rağmen, hükmün açıklandığı oturuma katılımının sağlanmadan mahkûmiyetine karar verilmesinin CMK’nın 196. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunmasının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından olduğu, CMK'nın 196. maddesi uyarınca sanığın duruşmadan bağışık tutulmasının ancak açık talebiyle mümkün olabileceği, sanığın bu hakkından açıkça feragat etmeksizin yokluğunda hüküm kurulmasının savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başka bir suçtan hükümlü olarak cezaevinde bulunan sanığın, duruşmadan vareste tutulma talebi olmamasına rağmen, hükmün açıklandığı oturuma katılımı sağlanmadan mahkûmiyetine karar verilmesinin savunma hakkının ihlali olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşmada hazır bulunmasının adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olduğu, sanığın bu haktan açıkça feragat etmediği sürece duruşmalara katılma hakkının bulunduğu, bu nedenle başka bir suçtan hükümlü olsa dahi hükmün açıklandığı oturuma katılımının sağlanmamasının savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İstinabe suretiyle savunması alınan sanığa duruşmalardan bağışık tutulmak isteğinin sorulup sorulmadığı ve başka bir suçtan yargı çevresi dışında hükümlü bulunan sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmamasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başka bir suçtan dolayı yargı çevresi dışında hükümlü bulunması ve istinabe yoluyla ifadesinin alınması sırasında asıl mahkemede ifade vermek isteyip istemediğinin sorulmaması, ayrıca hükmün açıklandığı celsede hazır edilmemesinin CMK 196. maddesine aykırı şekilde sanığın savunma hakkını kısıtladığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.