Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek 36. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Özel bir sigorta sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK) devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, devir işlemi sonrasında aylıkların SSK tarafından yasalara uygun olarak hesaplandığı ve davacı lehine kazanılmış bir hak bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, yardım sandığının devri halinde sandık üyelerinin hizmetlerinin Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi hizmet gibi değerlendirilerek intibak yapılacağı ve davacının aylığının da devir sonrası bu hükümlere göre doğru hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir sigorta sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu’na (SSK) devri sonrasında, sandık üyesinin daha önceki sandık kurallarına göre belirlenen yüksek aylık miktarının korunup korunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Ek 36. maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca yapılan devir işlemlerinde, sandık üyelerinin aylıklarının SSK kurallarına göre yeniden hesaplanması gerektiği ve davacının sandık kurallarına göre daha yüksek aylık alma hakkına sahip olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir emeklilik sandığının Sosyal Sigortalar Kurumuna (SSK) devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelikler uyarınca, devredilen sandıklardan yararlananların aylıklarının SSK tarafından intibakının yapılacağı ve davacının aylığının da yasalara uygun olarak hesaplanıp ödendiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, yaşlılık aylığının devreden önceki miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, yardım sandığının devri sonrasında aylıkların Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından belirlenen esaslar dahilinde hesaplanması ve ödenmesi gerektiği, davacının devreden önceki aylık miktarına ilişkin kazanılmış hak iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamındaki yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumuna devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanunun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, yardım sandığının devri sonrasında davacıya bağlanacak aylığın Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hesaplanması ve davacının devir öncesindeki aylık miktarına ilişkin bir kazanılmış hak iddiasının yasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının, devir öncesi sandık tarafından bağlanan miktar üzerinden ödenmeye devam edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca, yardım sandığının devri halinde, sandık üyelerinin aylıklarının Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından Kanun hükümlerine göre yeniden hesaplanacağı ve davacının devir öncesi aylık miktarına ilişkin bir kazanılmış hak iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel bir sandıktan Sosyal Sigortalar Kurumuna (SSK) devredilen bir çalışanın, devir öncesi sandıktan aldığı yaşlılık aylığının aynı miktarda devam edip etmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili yönetmelikler uyarınca, sandıkların SSK'ya devri halinde, devirden önceki aylıkların değil, SSK mevzuatına göre hesaplanan aylıkların ödeneceği ve davacının dosyasının da SSK tarafından bu yönde işlem gördüğü gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devri sonrasında, davacının yaşlılık aylığının devir öncesi miktar üzerinden ödenmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un ek 36. maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca, yardım sandığının devri sonrasında aylıkların Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre hesaplanması ve davacının devir öncesi aylık miktarına ilişkin kazanılmış hak iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yardım sandığının Sosyal Sigortalar Kurumu'na devrinden sonra, sandık üyesinin daha önceki yüksek aylık miktarının korunup korunamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 36. maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca, yardım sandıklarının SSK'ya devri halinde, sandık üyelerinin aylıklarının SSK mevzuatına göre yeniden düzenleneceği ve önceki yüksek aylık miktarının korunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.