Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Faktoring”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Faktoring sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin iadesi talebinde, yerel mahkemenin sözleşmenin ilgili maddesini dikkate alıp almadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taraflar arasındaki factoring sözleşmesinin 8. maddesinde düzenlenen hususları gerekçeli kararında denetime elverişli bir şekilde açıklamadığı ve bu nedenle Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için gerekli olan gerekçeli karar unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesi kapsamında verilen ve ciro edilen bonolardan dolayı, ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle borçlu olunup olunmadığına ilişkin menfi tespit ve senet iptali davasında, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire bozmasına konu ilk kararında imkansızlık ve senetlerin şekli geçersizliğini gerekçe gösterirken direnme kararında faktoring sözleşmesi ve alacağın temliki hükümlerini gerekçe göstererek tamamen yeni bir hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği değerlendirilerek karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı faktoring şirketinin, takibe konu çeki, ilgili yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak elinde bulundurup bulundurmadığı ve bu bağlamda davanın kabul edilip edilmemesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı faktoring şirketinin, çeki ciro yoluyla devraldığı kişinin kendi müşterisi olmadığı ve çek bedelinin, sunulan faturalarla uyumlu olmadığı, dolayısıyla, davalı faktoring şirketinin, ilgili yönetmelik hükmüne göre çeki elinde bulundurduğunu ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı cirantanın, çekteki cironun kendisine ait olmadığı def'ini, kendisinden sonra senedi faktoring sözleşmesiyle devralan davalıya karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki "Çam Ticaret" ibaresinin geçerli bir ticaret unvanı olmadığı, bu nedenle çekin hamiline yazılı çek olarak kabul edilmesi gerektiği, hamiline yazılı çekte ciro imzasının sahte olmasının önem arz etmediği, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olmasının yeterli olduğu ve davalı faktoring şirketinin çeki ilgili yönetmeliğin hükümlerine uygun olarak elinde bulundurduğu anlaşıldığından yetkili hamil sayıldığı gözetilerek, davacının çekin istirdadı isteminin reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Faktoring yoluyla ciro edilen çekle ilgili açılan menfi tespit davasında, çekteki alacağın bir mal satışına dayanıp dayanmadığı ve faktoring şirketinin çeki yönetmeliğe uygun şekilde iktisap edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki alacağın mal satışına dayandığını gösteren fatura, iskonto ön ödeme belgesi ve alacak bildirim formu gibi belgelerin varlığı ve faktoring sözleşmesi ile devir işleminin ödeme yasağı kararından önce yapılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, üzerinde keşideci, lehtar veya ciranta olarak isminin bulunmadığı bir çek için açtığı istirdat davasında, çekin meşru hamili olduğunu ve çekin rızası dışında elinden çıktığını ispat edip edemediği hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çekte ismi geçmemesine rağmen meşru hamil olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ispatlayamaması, ayrıca faturalarla çeki ilk ciro eden şirketten aldığını kanıtlayamaması ve bu nedenle çekin yetkili hamili olduğunun söylenememesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile dava dışı şirket arasında görülen ve faktoring şirketine verilen dört adet çeke ilişkin menfi tespit davasında verilen kararın, eldeki davada kefil sıfatıyla yargılanan davalılar yönünden kesin delil niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasının, yalnızca dava konusu dört adet çekin hukuki niteliğiyle sınırlı olduğu, taraflar arasındaki genel faktoring sözleşmesinden kaynaklanan tüm hukuki ilişkiyi kapsamadığı ve bu nedenle kefillerin sorumluluğunun tespiti için faktoring sözleşmesinin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan hakediş bedellerini zamanında ödememesi nedeniyle davacının, faktoring şirketi aracılığıyla ödemek zorunda kaldığı faiz tutarının davalıdan tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alacağını faktoring şirketi aracılığıyla temlik etmesi nedeniyle, sözleşmede kesin vade olmaması ve davalı idarenin temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davacının ödediği faiz tutarından davalının sorumlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı alacağının hesaplanmasında iflas tarihinden önceki faizin dahil edilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun, revize borç tasfiye protokolünde belirlenen ilk taksitin vadesi gelmeden davalı şirketin iflasına karar verildiği ve kayıt kabul davalarında iflas tarihine kadar işleyen faizlerin hüküm altına alınabileceği gözetilerek esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.