Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fiili Birliktelik”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Reddedilen boşanma davasından sonra tarafların fiilen bir araya gelip gelmedikleri ve eylemli ayrılığa dayalı boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların önceki boşanma davasının reddinden sonra fiilen bir araya geldiklerine dair tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek eylemli ayrılık hükümlerinin uygulanamayacağı kanaatine varılmış ve yerel mahkemenin boşanma davasını reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 1979 yılında Tescil Edilmeyen Birleşmeler Kanunu uyarınca yapılan evlilik tescil işleminin iptaline ilişkin açılan davada, evliliğin geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların 1967 yılından beri fiili birlikteliklerinin bulunduğu ve 1979 yılında Tescil Edilmeyen Birleşmeler Kanunu'nun öngördüğü koşulların varlığı gözetilerek, evliliğin geçerli olduğu ve iptal talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiili olarak birlikte yaşamaya devam eden davacının, eşinin ölümünden sonra destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatı için resmi nikah şartı aranmadığı, fiili birliktelik ve desteğin kanıtlanması gerektiği, mahkemenin bu hususları araştırmadan eksik incelemeyle karar verdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davalının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı ve bu nedenle aylığının kesilip kesilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinin amacının hakkın kötüye kullanımını engellemek olduğu, boşanma tarihi itibariyle davalının babasının hayatta olması sebebiyle davalının ölüm aylığı almak amacıyla boşandığının kabul edilemeyeceği ve fiili birlikteliğin 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra da devam ettiğinin kanıtlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla yetim aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak yersiz ödendiği iddia edilen aylıkların tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı ile boşandığı eşi arasında fiili birlikteliğin bulunmadığına dair yaptığı tespitin, Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar ve davaların bağlantısı nedeniyle birleştirilmeleri gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölüm aylığı alan davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti ve buna bağlı olarak ölüm aylığının kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin ölüm aylıklarının kesileceği ve bu durumun Kurum yetkililerince düzenlenen tutanaklar ve diğer delillerle ispatlanabileceği, davacının boşanma sonrası eşiyle aynı adreste oy kullanması ve sonrasında tekrar evlenmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde fiili birlikteliğin varlığının sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, yeni başvurusunun Kurumca reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yeni aylık başvurusunun, daha önceki fiili birliktelik tespitine dayanılarak reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, ancak davacının fiilen birlikte yaşamadığı iddiasının da yeterli araştırma yapılmadan kabul edildiğinden, yerel mahkemenin eksik inceleme yaparak verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle yetim aylığı kesilen davacının, işlemin iptali istemiyle açtığı davada, iş mahkemelerinin mi yoksa idare mahkemelerinin mi görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa konu işlemin dayanağı 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi olup, aynı Kanun'un 101. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu, 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmediği, boşanma öncesinde aylık bağlanmış olsa dahi fiili birlikteliğin tespiti halinde aylığın kesilebileceği ve bu konudaki uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde çözümleneceği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı veren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı ve bu nedenle ölüm aylığının kesilip kesilmemesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanların ölüm aylığı alamayacakları, ancak fiili birlikteliğin tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, yerel mahkemenin eksik incelemeyle davayı kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen davalıya babasından bağlanan ölüm aylığının kesilmesi ve yersiz ödenen aylıkların tahsili istemiyle açılan davada, davalının fiili birlikteliğinin kanıtlanıp kanıtlanmadığı ve sosyal güvenlik denetmeni raporunun hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesi uyarınca, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişilere ölüm aylığı bağlanamayacağı veya bağlanan aylığın kesileceği, sosyal güvenlik denetmeni raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayılacağı, somut olayda davalı ile eski eşinin fiilen birlikte yaşadığına dair denetmen raporu ve diğer delillerin varlığı, davalının fiili birlikteliğinin kanıtlandığı ve bu durumun ölüm aylığının kesilmesini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşamadığını iddia ederek ölüm aylığının yeniden bağlanması talebi üzerine, ispat yükünün kimde olduğu ve daha önceki kesinleşmiş davanın etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ölüm aylığının bağlanması talebi üzerine, kesinleşmiş davanın boşanmanın muvazaalı olduğuna değil, belirli bir dönemde fiili birlikteliğin varlığına ilişkin kesin hüküm oluşturduğu, kamu düzenini ilgilendiren davada ispat yükünün bir tarafa yüklenemeyeceği ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamanın aylık bağlama engeli olduğu gözetilerek, talep tarihinden sonraki dönemde fiili birlikteliğin devam edip etmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.