Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Fuhuş Suçu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda birden fazla kez fuhuş yaptırması eyleminin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, yapısında teselsülü barındırmayan ve tek bir eylemle işlenebilen bir suç olması, sanığın aynı suç işleme kararını icrası kapsamında aynı mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla kez fuhuş suçunu işlemiş olması ve TCK 227. maddesinde eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini uygulamayan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı fuhuş suçunun sabit olup olmadığı ve itirazın kabulü halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurların kolluktaki ayrıntılı ve birbirleriyle uyumlu beyanlarının teşhis tutanakları ve tanık beyanlarıyla desteklenmesi, ayrıca mağdurların yargılama aşamasındaki beyan değişikliklerinin sanıklardan duydukları korkudan kaynaklandığının değerlendirilmesi neticesinde sanıklara atılı fuhuş suçunun sabit olduğu kabul edilmiş, ancak dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurun farklı zamanlarda birden çok kez fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, 5237 sayılı TCK’da temadi suç olarak düzenlenmediği, genel kadın tanımının suçun maddi unsurunu değil fuhşu meslek edinen kişiyi tanımladığı, aynı mağdura karşı değişik zamanlarda işlenen birden fazla fuhuş fiilinin aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilmesi halinde TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurenin farklı zamanlarda birden çok fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun teselsül gerektiren bir suç olmadığı ve sanığın aynı mağdurlara karşı farklı zamanlarda birden fazla kez fuhuş yapmaları için aracılık edip yer temin ettiği sabit olduğundan, her bir mağdur için ayrı suç oluşacağı ve şartları varsa zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurenin farklı zamanlarda birden çok fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, suçun gerçekleştiğinin kabulü için eylemin ardı ardına yapılmasını zorunlu kılan bir suç olmadığı ve TCK’nın 227. maddesinde de fuhuş suçunun oluştuğunun kabulü için suçun maddi unsurlarından olan eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yer almadığı gözetilerek, sanığın aynı mağdura farklı zamanlarda fuhuş yaptırması eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın kendi fuhşunu kolaylaştırmak amacıyla internet üzerinden ilan vermesinin TCK'nın 227/3. maddesinde düzenlenen fuhuş suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği durumda, hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı değişik gerekçeyle kabul edilmiş ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın fuhuş suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına dair Yargıtay daire kararına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, Cumhuriyet savcısının yazılı veya sözlü bir görevlendirmesi olmaksızın, kendiliklerinden delil toplama faaliyetine girişerek hukuka aykırı delil elde etmeleri ve sanığın olay tarihinde başka bir ilde olduğuna dair savunmasının aksinin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda mağdurların açık kimlik bilgilerinin tespit edilip ifadelerine başvurulmasının zorunlu olup olmadığı ve bu hususun eksik araştırma olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve tanık beyanlarıyla mağdurların varlığı kabul edilmiş, fuhuş suçunun takibi şikayete bağlı olmayıp, çocukların fuhuşa konu edilmesi hususu da ayrıca değerlendirileceğinden, mağdurların kimliklerinin tespit edilip dinlenmesinin uyuşmazlığa bir katkı sağlamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün, Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasına ilişkin iptal kararına uygun olarak düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında fuhuş suçuyla ilgili olarak alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin suç tarihi itibarıyla hukuka uygun olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde TCK'nın 227/3. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması ve fuhuş suçunun CMK 135/6'da sayılan katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle, iletişimin tespiti ile elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında fuhuş suçuyla ilgili olarak alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara atılı fuhuş suçu bakımından kesintili dava zamanaşımı süresinin, Ceza Genel Kurulu'nun inceleme tarihinden önce dolduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüyle Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme mahkûmiyet hükmünün bozulmasına, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda ise sanıklar hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısı tarafından CMK’nın 160. ve devamı maddelerine uygun şekilde görevlendirilip görevlendirilmedikleri, bu görevlilerin faaliyetleri çerçevesinde elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ve sanığın fuhuş suçundan mahkûmiyetine yeterli delil bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık oluşmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan bir görevlendirme olmaksızın kendiliklerinden olaya el koyup delil toplamaları ve bu delillerin hukuka aykırı olması, CMK’nın 234. ve devamı maddelerinde belirtilen hakları hatırlatılmadan alınan bilgi sahibi ifadeleri ile CMK’nın 43. ve devamı maddelerinde belirtilen usullere uyulmadan alınan tanık ifadelerinin hükme esas alınamaması, bu hukuka aykırı deliller dışında sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması ve sanığın suçlamaları kabul etmemesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin CMK’nın 160. ve devamı maddelerine uygun görevlendirilmesinin bulunup bulunmadığı, bu görevlilerin faaliyetleri çerçevesinde elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ve sanığın fuhuş suçundan mahkûmiyeti için yeterli delil olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından verilen bir görevlendirme olmaksızın ve sanığı suça teşvik ederek hukuka aykırı delil elde etmeleri nedeniyle bu delillerin hükme esas alınamayacağı, diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.