Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Görev Kusuru”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vekaletnamede belirtilen ipotekli satış şartına rağmen tapu memurunun ipoteksiz satış yapması nedeniyle Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede "ipotekli satış" yetkisinin açıkça yer almasına rağmen, tapu memurlarının bu hususu sorgulamaması ve ipoteksiz satışa izin vermesi nedeniyle oluşan zarardan Hazine'nin de sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Hazine lehine verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hastanede ameliyat sonrası vefat eden hastanın yakınlarının açtığı tazminat davasında, Sağlık Bakanlığı ve ameliyatı gerçekleştiren doktorun hukuki sorumluluğunun belirlenmesi ve yargı yolunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanede meydana gelen ve idarenin hizmet kusuruna dayalı olaylarda, yargı yolunun idari yargı olduğu, ayrıca Anayasa’nın 129/5. ve 657 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereğince kamu görevlisinin yetkisini kullanırken işlediği kusurlardan dolayı açılacak davalarda husumetin idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görev sırasında gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davanın pasif husumet yönünden davalı kamu görevlisine karşı açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu görevlisinin eyleminin, görevden ayrılabilir nitelikte salt kişisel kusurundan kaynaklandığı ve idari görevin ifası ile doğrudan bağlantılı olmadığı gözetilerek, davanın kamu görevlisi aleyhine açılabileceği ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Başhekimin hakaret içeren sözleri nedeniyle açılan manevi tazminat davasında husumetin başhekime yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Başhekimin, hemşireye hakaret etmesinin görevinden kaynaklanan bir eylem olmayıp kişisel kusurlu davranışı olduğunun kabulüyle, husumetin doğru olarak başhekime yöneltildiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin görevi sırasında meydana gelen haksız fiilden dolayı açılan manevi tazminat davasında husumetin kamu görevlisine yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin göreviyle ilgili eylemlerden kaynaklanan zararlar için idarenin sorumlu tutulması gerektiği, ancak göreviyle açıkça ilgisiz, kişisel kusurlu eylemlerinden dolayı görevlisinin şahsen sorumlu tutulabileceği gözetilerek, davalının eyleminin kişisel kusuruna dayandığından, yerel mahkemenin husumet yönünden davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlisinin haksız fiili nedeniyle açılan manevi tazminat davasında husumetin kamu görevlisine yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisinin göreviyle ilgili olsa dahi, salt kişisel kusurundan kaynaklanan ve idari işlem/eylem niteliği taşımayan haksız fiillerinden dolayı açılan tazminat davalarında husumetin doğrudan kamu görevlisine yöneltilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediyenin altyapı çalışmaları sırasında Türk Telekom’a ait kablolara zarar vermesi nedeniyle açılan tazminat davasında görevli yargı yerinin adli mi yoksa idari yargı mı olduğu, adli yargı görevli ise davanın genel mahkemede mi yoksa zorunlu tahkim yoluyla mı çözümleneceği ve belediye çalışanlarının sorumluluğunun görev kusuruna mu yoksa kişisel kusurlarına mı dayandığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu tüzel kişilerinin özel hukuk hükümlerine tabi olarak yürüttüğü faaliyetler nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarında adli yargının görevli olduğu, Türk Telekom'un özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olması nedeniyle uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun kapsamında zorunlu tahkime tabi olmadığı ve belediye çalışanlarının sorumluluğunun tespiti için memur veya işçi statülerinin belirlenerek, eylemlerinin görev kusuru mu yoksa kişisel kusur mu olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlere karşı açılan tazminat davasında, HUMK'nun 573. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ileri sürülen iddiaları destekleyecek yeterli delil bulunmadığı ve hakimlerin kasıtlı hareket ettiğine, yasaya ve adalete aykırı karar verdiğine, kesin bir kanun hükmüne aykırı davrandığına veya memuriyet görevini savsadığına dair bir bulguya rastlanılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üniversitede başı örtülü öğrencileri derse almayan öğretim görevlisine verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olup olmadığı ve bu eylemden dolayı manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacının Anayasal ilkeler doğrultusunda görevini ifa etmesine engel teşkil eden ve idari yargı mercilerince de hukuka aykırı bulunan işlemleri nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği ve davalıların bu eylemlerinde kişisel kusurlarının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.