Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici Madde 3”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilmiş bir ilk derece mahkemesi kararını istinaf yoluyla incelemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilmiş ilk derece mahkemesi kararlarının, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi uyarınca kesinleşinceye kadar eski HUMK hükümlerine göre temyiz yoluyla incelenmesi gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi'nin görevsiz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve bu kararı onayan Yargıtay kararı kaldırılmış ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın görev uyuşmazlığına ilişkin bozma kararı sonrası verilen esasa ilişkin hükmün temyiz incelemesinin yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın daha önce görev uyuşmazlığına dair verdiği karar sonrası ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilen kararın, Yargıtay denetiminden geçmemiş olması ve 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi gözetilerek, kararın kanun yolu denetiminin istinaf yoluyla yapılması gerektiği gerekçesiyle dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay karar düzeltme talebinin hangi tarihteki kanun hükmüne göre değerlendirileceği ve dava değerinin karar düzeltme yoluna başvurulmasına engel olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinin, Yargıtay dairesinin karar tarihi olan 06.04.2023 tarihinde yürürlükte olan ve 01.01.2023 tarihinden itibaren 79.870,00 TL’nin altındaki davalara ait hükümlerin temyiz incelemesini kesin kılan 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un Ek 4. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği, davanın 20.000,00 TL dava değeri ile açılmış olması sebebiyle karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gözetilerek, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan manevi tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler gereğince davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz harcı ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi uyarınca, 1086 sayılı HMK'nın 434/3. maddesinin uygulamada olduğu ve temyiz harcı ile giderlerin yatırılmamasının temyizden vazgeçilmiş sayılmasına neden olacağı gözetilerek, dosyanın temyiz harcı ve giderlerinin yatırılması için davacıya muhtıra çıkarılması amacıyla Yargıtay 2. Hukuk Dairesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Yasa uyarınca emekli olan davacının, 1983-1987 yılları arasında TBMM Başkanı olarak görev yaptığı dönem gözetilerek, emekli aylığının 5510 sayılı Yasanın 43. maddesine göre yeniden belirlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum'un kesin hüküm itirazına konu ettiği idari mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin ve taraflar, konu ve sebep bakımından eldeki davayla aynı olup olmadığının araştırılması; ayrıca 6270 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 38. maddenin uyuşmazlığa etkisinin ve kanunların geriye yürümemesi ilkesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi ve 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle 6100 sayılı HMK'ya eklenen "Geçici 3. madde" gözetilerek, direnme kararına konu miktarın temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, manevi tazminat davasında verilen direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun kanunda öngörülen temyiz sınırının altında kalması nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gözetilerek, davalı aleyhine hükmedilen tazminat miktarının temyiz sınırının altında kalması nedeniyle temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra talep edilen gider avansının dava şartı sayılıp, yatırılmaması nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesi uyarınca, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı, davanın açıldığı tarihte gider avansı alınmasına ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte davanın dilekçeler aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği gözetilerek, davacıdan HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansı talep edilemeyeceği ve bu nedenle davanın reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, davanın değerinin temyiz sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle 6100 sayılı HMK'ya eklenen Geçici 3. madde uyarınca, direnme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nun 427/2. maddesi gereğince temyiz sınırının 1.690,00 TL olduğu, davanın değerinin ise 1.613,31 TL ile bu sınırın altında kaldığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, Kayseri Tüketici Mahkemesi'nin direnme kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunun, temyiz edilebilirlik sınırının altında olması nedeniyle kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte uygulanacak olan temyiz sınırının, davanın konusunu oluşturan miktardan yüksek olması ve 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesiyle 6100 sayılı HMK'ya eklenen "Geçici Madde 3" hükmü gözetilerek, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan tazminat davasında, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının temyiz edilebilirlik sınırı altında kalıp kalmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilmiş kararlar bakımından HUMK'nın temyiz sınırına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, bu kapsamda uyuşmazlığa konu manevi tazminat miktarının 12.950,00 TL'lik temyiz sınırının altında kalması nedeniyle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz taleplerinin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.