Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici Madde Uygulaması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davalıların temyiz sonrası verilen karara karşı karar düzeltme yoluna başvurmasının mümkün olup olmadığı ve yeni yürürlüğe giren 6110 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında miktar sınırlaması olmaksızın temyiz ve karar düzeltme yolunu açtığı, geçici 2. maddesi ile de bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler için de uygulanacağını açıkça belirtmesi ve yargılama hukukunun temelini belirleyen olguların geçmişe etkili olması gözetilerek karar düzeltme yolunun açık olduğuna ve davaya Devlet aleyhine devam edilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, yasal değişiklik sonucu davanın Devlet aleyhine açılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ve 6100 sayılı HMK ile hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı açılacak tazminat davalarında yasal hasmın Devlet olarak belirlenmesi ve bu düzenlemelerin yürürlükteki davalara da uygulanması gerektiği gözetilerek, hakim aleyhine açılan tazminat davasının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 01.01.2008 tarihinde yetim aylığı bağlanan davacı hakkında, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 56/son maddesi hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin, ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmesi ve Anayasa Mahkemesi tarafından da Anayasaya aykırı bulunmaması; ölüm aylığı almak için boşanıp boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanların, bu maddenin yürürlük tarihinden sonraki fiili birliktelikleri için ölüm aylıklarının kesilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının almakta olduğu ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun’un 56. maddesinin son fıkrası uyarınca kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin ölüm aylığından yararlanma hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla düzenleme getirmiş olması, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığının Anayasa Mahkemesi kararı ile tespiti ve yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü yargı organlarınca uygulanmasının zorunlu olması sebebiyle, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsis edilmemesi ve bağlanan gelir veya aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle birlikte yaşayan davalıya bağlanan yetim aylığının, 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca kesilip kesilemeyeceği ve yersiz ödenen aylıkların geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin Anayasa'ya aykırı olmadığı ve hakkın kötüye kullanımını engellemek amacıyla düzenlendiği, boşanma tarihinden bağımsız olarak boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanlara gelir/aylık bağlanamayacağı veya bağlananların kesileceği, davalıya 506 sayılı Kanun uyarınca bağlanan yetim aylığının 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönem için de bu hükme tabi olduğu ve yerel mahkemenin bu hususları araştırmaksızın direnme kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.