Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin dokuz ayrı katılana karşı nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın direnme kararından sonra öldüğünün UYAP kayıtlarında tespit edilmesi üzerine, ölüm halinde ceza davasının düşeceği gözetilerek, hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına ve yerel mahkemede ölümün tespiti halinde davanın düşürülmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suç tarihinden itibaren yargılamayı geciktiren bir husus olmamasına ve sanığın 15 yaşından küçük olmasına bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına ve davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında açılan kamu davasında, suç tarihi ile Ceza Genel Kurulu'nun inceleme tarihi arasında asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yangın çıkarma suçunu mu yoksa yangın tehlikesine neden olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çıkardığı ateşin yangın boyutuna ulaşmadan ve yayılma eğilimi göstermeden söndürülmesi, fiilin TCK’nın 170/2. maddesinde düzenlenen yangın tehlikesine neden olma suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında açılan iki ayrı davanın birleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle verilen bozma kararına karşı yapılan itirazın değerlendirilmesi ve ayrıca kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında zamanaşımının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunda, dava zamanaşımını kesen son işlemin sanığın sorgusu olduğu ve bu tarihten itibaren dava zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir; diğer suçtan açılan davanın ise dosyaya getirtilmesinin yargılamaya bir katkı sağlamayacağı ve yargılamayı uzatacağı gerekçesiyle önceki bozma kararı kaldırılmış ve dosya esastan incelenmek üzere ilgili daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık S.. Y..'nın eyleminin kasten öldürme suçuna yardım mı yoksa genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu oluşturduğu ve kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirilmesi halinde, sanığın asli fail mi yoksa yardım eden mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi ve sırasındaki davranışları, olaydan sonra sanık S.. O.. ile birlikte kaçması ve delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu eyleminin kasten öldürme suçuna yardım ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, TCK'nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurların evine ateş ederek tehdit ve ruhsatsız silah taşıma suçlarını işleyip işlemedikleri, eylemin tehdit mi yoksa genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçu mu olduğu ve ruhsatlı silah kullanmanın suç teşkil edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık O.. A.. hakkında mağdur beyanlarının tutarsızlığı, tanık beyanları ve HTS kayıtlarının yetersizliği nedeniyle suçun sabit olmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek beraatine karar verilmiş, sanık C.. A.. hakkında ise eylemin belirli kişilere yönelik olması nedeniyle tehdit suçunu oluşturduğu, ruhsatlı silah kullanmasının suç teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru hedef almaksızın, meskun mahalde oturan kişilerde korku ve kaygı yaratabilecek şekilde evinin balkonundan havaya ateş etmesinin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye mi yoksa yaralamaya mı teşebbüs teşkil ettiği, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun oluşup oluşmadığı ve TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru takip ederek araçlarına ve işyerine ateş etmesi eyleminin, husumetin derecesi, yaralanma olmaması ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi gibi nedenlerle kasten öldürmeye teşebbüs değil, kasten yaralamaya teşebbüs suçu oluşturduğu, ayrıca eylemin belirli bir hedefe yönelik olması nedeniyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun da oluşmadığı, bu nedenle tek fiille işlenen kasten yaralamaya teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından TCK'nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiilin mala zarar verme suçunu doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı oluşturduğu ve tek fiil ile birden fazla suç oluştuğundan fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin mala zarar verme suçunu doğrudan kastla oluşturduğu, ayrıca tek fiil ile birden fazla suç oluştuğu gözetilerek TCK m.44 hükmü gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiillerin hukuki anlamda tek fiil sayılıp sayılamayacağı ve tek fiil olarak kabul edilmesi halinde TCK’nın 44. maddesindeki fikrî içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın masa yanında bulunan camdan dışarıya doğru art arda beş el ateş etmesinin hukuki anlamda tek fiil olarak değerlendirilmesi ve bu fiil ile hem mala zarar verme suçunun hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun oluşması nedeniyle, TCK’nın 44. maddesindeki fikrî içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın köpeğine saldıran sokak köpeklerini uzaklaştırmak için havaya ateş etmesi eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturup oluşturmadığı ve zorunluluk hali hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin nispeten yerleşimin az olduğu bir mahalde, geceleyin, köpeğine saldıran sokak köpeklerini uzaklaştırmak için ve kendisini korumak amacıyla havaya doğru üç el ateş etmekten ibaret olması, eylemin tehlikenin ağırlığı ile kullanılan vasıta arasında orantı bulunması koşuluyla TCK'nın 25/2. maddesinde düzenlenen zorunluluk hali kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün Özel Daire tarafından bozulmasının isabetli olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.