Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gizli Soruşturma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Fuhuş suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararında, resmi kimliğini gizleyerek soruşturma yapan kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. maddesine uygun görevlendirilmesi ve elde edilen delillerin hukuka uygunluğu ile sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısının sözlü talimatıyla hareket ettikleri ve sözlü emrin sonradan fezlekenin kabulüyle onaylandığı, ancak yakalama tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinin dinlenmeden hüküm kurulmasının eksik araştırma nedeni ile sanığın savunma hakkını ihlal ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde gerçekleştirdiği uyuşturucu madde verme ve satma eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alıcı konumundaki görevlilere uyuşturucu madde verme eylemleri ile 27.05.2014 tarihli uyuşturucu madde satma eylemi arasında 5 ay 22 günlük uzun bir süre bulunması, eylemlerin farklı yerlerde ve farklı nitelikte uyuşturucu maddelerle gerçekleştirilmesi, sanığın eylem tarzını değiştirmesi ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde suç işleme kararının yenilendiğinin anlaşılması gözetilerek, eylemlerin zincirleme suç oluşturmadığı ve sanığın ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 20. Ceza Dairesinin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında fuhuş suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, hukuka aykırı delillere dayalı olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın fuhuş eyleminin cebir, tehdit, hile veya çaresizlikten yararlanma olmaksızın gerçekleştiği, mağdurların rızasının bulunduğu ve bu nedenle 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet tanımı içine girmediği, dolayısıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının olmadığı ve davadan haberdar edilme zorunluluğunun bulunmadığı, ancak suçta kullanılan aracın sahibinin davaya katılma talebinin değerlendirilmemiş olması nedeniyle gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve aracın sahibine tebligat yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 18. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan uyuşturucu madde alımı yapan kolluk görevlilerinin gizli soruşturmacı değil, genel yetkileri dahilinde hareket eden adli kolluk görevlileri olduğu, ilk uyuşturucu madde alımı ile suçun delillendirildiği ve sanığın daha sonraki alımlarda satılan uyuşturucu maddeyi nereden temin ettiğine dair bir kanıt olmadığı, ayrıca sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında altsoy gözetilmeksizin hüküm kurulmasının Anayasa Mahkemesi kararıyla Anayasaya aykırı olduğunun tespit edilmesi ve sanığın ...'ün evinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisinin kanıtlanamaması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Resmî kimliklerini gizleyerek soruşturma yapan adli kolluk görevlilerinin Cumhuriyet savcısı tarafından CMK’nın 160. maddesi ve devamı maddelerine uygun görevlendirilmesinin bulunup bulunmadığı ve bu görevlilerin elde ettiği delillerin hukuka uygunluğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin CMK'nın 160. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısı tarafından yazılı veya sözlü bir görevlendirme olmaksızın ve hukuka aykırı arama ve el koyma işlemleriyle elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı, ayrıca kollukta tercüman olmadan alınan ve mahkemede doğrulanmayan ifadelerin de geçersiz olduğu gözetilerek, sanığın fuhuş suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturma yapan kolluk görevlilerinin sanıktan aynı gün içinde iki kez esrar satın alması eyleminin, sanığın suçu ve failini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen tek bir delillendirme işlemi olarak kabul edilmesi ve sanığın ikinci satıştan sonra uyuşturucuyu temin ettiğine dair bir delil de olmaması nedeniyle, TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanığın suç işleme kastını artırmak amacıyla birden fazla uyuşturucu madde alım işlemi gerçekleştirmesi ve ilk alımla suçun unsurları ve delilleri toplanmış olmasına rağmen sanığın yakalanmayıp ikinci bir alım daha yapılması nedeniyle, Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi ve AİHS'nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturma yapan kolluk görevlilerinin sanıktan iki farklı günde uyuşturucu madde satın almalarının aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, ilk uyuşturucu madde satışıyla suçun unsurlarının oluştuğu ve delillerin elde edildiği, ikinci satışın ise sanığın ceza sorumluluğunu arttırmaya yönelik olduğu, bu nedenle ikinci satışın TCK m.43 kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturma yapan kolluk görevlilerinin, sanığın suçunu delillendirmek amacıyla birden fazla uyuşturucu madde alımı yapmış olsalar dahi, ilk alımla suçun ve delillerin ortaya çıktığı, sonraki alımların ise sanığı suç işlemeye teşvik niteliğinde olduğu ve tek bir fiilin temadisi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulayan hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanıkların suçlarını ve bu suçlara ilişkin delilleri elde ettikten sonra tekrar uyuşturucu madde almalarının hukuken ayrı bir suç oluşturmayacağı ve Anayasa’nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi ile AİHS’nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi için TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde alması eyleminin, tek bir suçun delillendirilmesi işlemi olarak değerlendirilmesi ve ilk alışverişle suçun unsurlarının oluştuğu gözetilerek, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde satın almasının, ilk alımla suç ve delillerin ortaya çıktığı durumlarda, tek bir suçun temadisi olarak değerlendirilmesi ve sonraki alımların TCK'nın 43. maddesi kapsamında ayrı suç oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulamayan hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.