Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hâkim Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakimler hakkında açılan tazminat davasında Yargıtay Hukuk Dairesinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile hakimlerin sorumluluk davalarında ilk derece mahkemesi olarak Yargıtay ilgili hukuk dairesinin görevli kılınması gözetilerek, Özel Dairenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği dinleme kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin kasıtlı eylemiyle verilen hukuka aykırı dinleme kararından kaynaklanan tazminat davasının, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat düzenlemesi kapsamında değil, hâkimin sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle davanın Yargıtay ilgili hukuk dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevsizlik kararı veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılamayı makul sürede bitirmemeleri nedeniyle açılan tazminat davasının, asıl davanın kesinleşmesinden önce açılması nedeniyle dava şartının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesinde düzenlenen dava şartı gereği, hakimlerin işlem, faaliyet veya kararlarından dolayı Devlete karşı açılacak tazminat davasının, asıl davanın kesinleşmesinden sonra açılması gerektiği gözetilerek, henüz kesinleşmemiş bir davaya ilişkin açılan tazminat davasının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında, hâkimin HMK 46. maddede belirtilen sorumluluk hallerinden birine girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesine aykırı karar vermiş olsa dahi, HMK'nın 46. maddesinde belirtilen kusur hallerinden birinin gerçekleştiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, tazminat davasının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde belirtilen hâkimin yargılama faaliyetinden doğan sorumluluk hallerinin oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamında, 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde belirtilen hâkimin yargılama faaliyetinden doğan sorumluluk hallerine dayanak teşkil edecek bir husus bulunmadığı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın makul sürede bitirilmemesi nedeniyle tedbir nafakası ödemek zorunda kalan davacının, yargılamanın uzun sürmesinden dolayı Devlete karşı tazminat talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 46'da sayılan hâkimlerin yargılama faaliyetinden doğan Devletin tazminat sorumluluğu hallerinin sınırlı olarak sayıldığı ve davada ileri sürülen yargılamanın uzun sürmesinin bu haller arasında yer almadığı gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin fiil ve kararlarından dolayı Devlet aleyhine açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin, asıl davanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairesi olduğu gözetilerek, boşanma davasına ilişkin yargılama faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevli olduğu kabul edilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi hâkimlerinin, kesinleşmiş bir kararı maddi hata düzeltme talebi üzerine kaldırarak ilk derece mahkemesi kararına dönmeleri nedeniyle, hâkimlerin yargılama faaliyetinden doğan tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesinde sayılan sorumluluk hallerinden hiçbirini gerçekleştirmediği, verdikleri kararın açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık oluşturmadığı, kasıt veya ağır ihmal bulunmadığı değerlendirilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün Bölge Adliye Mahkemesince maddi hata düzeltme talebi üzerine kaldırılmasının hukuka aykırı olup olmadığı ve bu işlem nedeniyle hakimlere 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesi uyarınca tazminat davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin verdikleri kararın, 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinden herhangi birine uymadığı, kasıt, ağır ihmal, kayırma, taraf tutma, kin, düşmanlık, menfaat sağlama veya açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık gibi bir durumun tespit edilemediği gerekçesiyle, tazminat isteminin reddine ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi hâkimlerinin kesinleşmiş bir kararı maddi hata düzeltme talebi üzerine kaldırarak işçilik alacaklarına hükmetmesinin, hâkimlerin yargılama faaliyetinden doğan tazminat sorumluluğunu doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin verdiği kararın 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinden hiçbirine uymadığı, açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırılık, kasıt, ağır ihmal, kayırma, taraf tutma, kin, düşmanlık veya menfaat sağlama gibi bir durumun tespit edilemediği gözetilerek, davanın reddine ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.