Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükümlünün Kaçması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün sayım sırasında kurumda bulunmamasının hükümlünün kaçması suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sayım sırasında kurumda bulunmayan hükümlünün, açık ceza infaz kurumlarının düşük güvenlikli yapısı ve beyanların aksine kurum sınırlarını terk ettiğinin kabulü gerektiği, kendiliğinden dönüşünün suçu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının ve Özel Daire’nin onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün kaçması suçundan mahkum olan sanıkların eylemlerini birlikte gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri ve bu nedenle TCK'nun 292/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların birlikte hareket ettiklerine ve eylemlerini müşterek fail olarak gerçekleştirdiklerine dair yeterli delil bulunmadığı, yalnızca bir sanığın kaçtığını görüp diğerinin de ani bir kararla kaçmış olması TCK 292/3’te düzenlenen birlikte işleme halini oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının ve Özel Daire onama kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başka bir suçtan hükümlü olduğu sırada izin dönüşü teslim olmaması sebebiyle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan yargılandığı davada, başka bir ilde bulunan sanığın yokluğunda yapılan yargılama ve verilen mahkûmiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına dair Yargıtay kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başka bir ildeki cezaevinde bulunduğu sırada, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve talepte de bulunmadan yokluğunda yapılan yargılama ve verilen mahkûmiyet hükmünün, savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği ve bu nedenle CMK 196. maddeye aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere tahliye edilen hükümlünün, denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru süresini kaçırmasının hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanığın ölümünün Yargıtay incelemesine etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuru süresinin hafta sonu ve resmi tatile denk gelmesi sebebiyle uzaması ve sanığın bu süre içerisinde başvuruda bulunması nedeniyle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanığın ölümünün ceza davasının düşmesi sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.