Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 107”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, bozma sonrası yapılan yargılamada davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için süre verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, belirsiz alacak davasında alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda hakimin davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre vermesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta bozma sonrası alınan bilirkişi raporu ile alacağın miktarının belirlenmesinin mümkün hale geldiği gözetilerek davacıya talep artırımı için süre verilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve buna göre dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davası açılabilmesi için dava dilekçesinde bu hususun açıkça belirtilmesi veya 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesine dayanılması gerektiği, sadece alacağın belirsiz olduğunun belirtilmesinin yeterli olmadığı ve somut olayda davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair bir ibareye yer verilmediğinden davanın kısmi dava olarak açılmış olması gerektiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fazla mesai ücreti talebini artırması için süre verilmemesinin ve talebinin davanın başında belirttiği miktarla sınırlı tutulmasının hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m.107/2 uyarınca belirsiz alacak davalarında tahkikat aşaması bitmeden davacıya talep artırımı için süre verilmesi gerektiği, davaya konu her bir alacak kalemi için ayrı ayrı ıslah veya talep artırımı yapılabileceği ve mahkemenin bu hakkı tanımamasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, ıslah harcı yatırılmayan ıslah dilekçesinin reddinden sonra aynı alacak kalemleri için ek dava açılıp açılamayacağı ve mahkemenin davacıya HMK 107/2 uyarınca talep artırımı için süre verip vermeme yükümlülüğü.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında alacağın tamamının dava konusu edildiği, ıslah harcı yatırılmayan ıslah dilekçesinin hukuken yok sayılacağı ve bu durumda aynı konu ile ilgili ek dava açılamayacağı, ayrıca HMK 107/2. maddesi uyarınca hakimin tahkikat sona ermeden davacıya talep artırımı için süre verme yükümlülüğü olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında, ıslaha karşı zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasının açılmasıyla tüm alacaklar için zamanaşımının kesileceği, ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmaması gerektiği gözetilerek mahkemenin bozma sonrası aksine karar vermesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası olarak açıldığı iddia edilen davada, davanın aslında kısmi dava olup olmadığı ve buna bağlı olarak faizin başlangıç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde HMK 107. maddeye göre belirsiz alacak davası açtığına dair bir beyanda bulunmaması, aksine kısmi dava açtığına dair emarelerin varlığı ve direnme kararının bu hususta yerinde görülmesi, diğer bozma nedenlerinin ise usul ve yasaya uygun olması gözetilerek dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için yasal süre verilip verilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 107/2. maddesi gereğince, belirsiz alacak davasında davacıya talebini tam ve kesin olarak belirlemesi için iki haftalık kesin süre verilmesi gerekirken bu süre tanınmadan hüküm kurulması usul hatası olarak değerlendirilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin açılan belirsiz alacak davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve ıslah kurallarının uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davalarında, davacının dava dilekçesinde belirttiği tazminat talebini HMK'nın 107/2. maddesi uyarınca bilirkişi raporuyla belirlendikten sonra artırmasının mümkün olduğu ve bu artırımın ıslah niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tazminat miktarını belirleme ve ıslah hususundaki hatalı uygulaması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirsiz alacak davası niteliğindeki kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil davasında, davacının yargılama aşamasında talep artırımında bulunmasına rağmen mahkemenin ilk talep edilen miktar üzerinden hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davalarında davacının yargılama sırasında toplanan deliller ışığında bir kez talep artırımında bulunabileceği ve bu durumda artırılan miktar üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin ilk talep miktarı üzerinden hüküm kurması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisil davasında, davacının yargılama aşamasında yaptığı bedel artırım talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı, belirsiz alacak davası niteliği gözetilerek, yargılama sırasında toplanan deliller ışığında artırabileceği ve bu talebin HMK’nın 107/1. maddesi uyarınca bedel artırım talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasının belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesinde gerekli olan bilgi ve belgelerin işveren nezdinde bulunması, işçinin çalışma süresi, ücreti ve sosyal haklarına ilişkin ihtilaflar olması ve alacakların belirlenebilmesi için işverenin elindeki bilgilere ve tahkikata ihtiyaç duyulması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fark işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesi için işverenin elinde bulunan belgelere ihtiyaç duyulması ve işçinin eğitim ve sosyal durumu gözetilerek alacağın tam olarak hesaplanmasının davacıdan beklenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.