Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 137/2”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakimin, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak verdiği hüküm nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, ilk derece mahkemesince ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm kurulmasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ön inceleme duruşması yapmaksızın verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin yargısal faaliyetinden dolayı açılan tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesinin emredici hükmü gereğince, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve ön inceleme duruşması yapılmadan hüküm kurulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilip geçilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması yapılmadan ve bu aşamada yapılması gereken işlemler tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, ön inceleme duruşması yapılmaksızın tahkikat aşamasına geçilerek verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle hukuki sorumluluklarının belirlenmesine ilişkin açılan manevi tazminat davasında, Yargıtay Dairesi'nin ön inceleme duruşması yapmadan hüküm kurmasının usule uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesi gereğince ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, Yargıtay dairesinin ön inceleme duruşması yapmadan verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 137/2. maddesi uyarınca, ön inceleme duruşması yapılmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve bu hükmün emredici nitelikte olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ön inceleme duruşması yapmaksızın verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle tazminat isteminde bulunulan davada, ön inceleme aşaması yapılmadan esasa geçilip geçilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137/2. maddesinin emredici hükmü gereği, ön inceleme duruşması yapılmadan ve gerekli işlemler tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği ve esas hakkında karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilip geçilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 137. ve 140. maddelerine göre, ön inceleme duruşmasının ve bu duruşmada yapılması gereken işlemlerin zorunlu olup, yapılmadan tahkikat aşamasına geçilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.