Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK 26. madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının ortak alanda yaptığı imalatların kat mülkiyeti kanununa aykırı olup olmadığı ve davacının taleplerinin kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının dava dilekçesindeki talebini aşarak, ortak alanın eski hale getirilmesi yerine yalıtım ve drenaj çalışması yapılmasına ve masraflarının davalı tarafından karşılanmasına karar vermesi, HMK'nın 26. maddesine aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin kiraz fidanlarının taahhüt edildiği gibi çıkmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, bozma ilamına aykırı hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare lehine verilen ilk hüküm davacı tarafından temyiz edilmediği için kesinleşmiş olup, usulü kazanılmış hak ilkesi gereği bozma sonrası verilen hükümde de davalı idare yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu kaydının düzeltilmesi hükmünün, tapu müdürlüğü tarafından uygulanmaması üzerine açılan tavzih davasında, mahkemenin tavzih talebini reddetmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi ve doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince, davacının tapu kaydındaki düzeltme talebine uygun bir hüküm kurulması gerektiği, bu nedenle mahkemenin tavzih talebini reddeden kararının hatalı olduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davacının talebi dışında taşınmazdaki evin beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar vermesinin HMK 26. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraf talebi olmaksızın, taşınmaz üzerindeki yapının mülkiyetine ilişkin şerh kararı vermesinin HMK’nın 26. maddesindeki tarafların talep sonuçlarıyla bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının şerhe ilişkin kısmının kaldırılarak düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadının ziynet eşyalarının iadesine ilişkin açtığı davada, iadenin aynen mi yoksa dava tarihindeki değeri üzerinden mi yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaması halinde ise ödeme günündeki değerinin tahsilini talep etmesine rağmen, mahkemenin dava tarihindeki değere hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olması ve 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesine aykırı olması gözetilerek Yargıtay’ın ilk incelemesinde gözden kaçırılan bu husus, karar düzeltme yoluyla düzeltilerek yerel mahkeme kararının ziynet alacağı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının talepten fazla hükmedilip hükmedilmediği ile nafakaya artış oranı belirlenmesinin doğru olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 26. maddesi uyarınca hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına karar veremeyeceği gözetilerek, davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinden fazla nafakaya hükmedilmesi ve ayrıca talepte bulunmadığı halde nafakaya artış oranı belirlenmesi doğru görülmeyerek, bu hususlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.