Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK Geçici 3. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı tarafından eksik yatırılan temyiz harcının tamamlanması için verilen sürenin kanuna uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davalıya eksik harcın tamamlanması için HUMK 434/3 uyarınca 7 günlük kesin süre verilmesi gerekirken, HMK’nın ilgili hükmüne göre bir haftalık süre verilmesinin usulsüz olduğu ve bu nedenle davalının temyiz isteminin reddine dair kararın hatalı olduğu gözetilerek, mahkemenin ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. Akabinde, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın da kısmen kabulüne ilişkin yerel mahkeme hükmünün davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücretine ilişkin işçilik alacakları davasında, yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen aynı gerekçelerle verilen ikinci direnme kararının hukuken geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk direnme kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen, yerel mahkemenin aynı gerekçelerle verdiği ikinci direnme kararının, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 429. maddesi gereğince hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle Yargıtay'ın önceki bozma kararına uyulması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davada kısmen kabul kararı verilmesi üzerine, yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen tutar ile aleyhine reddedilen tutar dikkate alınarak yargılama giderlerinin paylaştırılması gerekirken, mahkemece hatalı hesaplama yapıldığı gözetilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın yargı yeri uyuşmazlığını çözdüğü bir devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi davasında, verilen esasa ilişkin karar için hangi kanun yoluna başvurulacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın yargı yeri uyuşmazlığını çözmesinden sonra verilen esasa ilişkin karar, Yargıtay denetiminden geçmediği ve karar tarihinden önce bölge adliye mahkemeleri kurulduğu için, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca kanun yolunun istinaf olduğu ve görevli merciinin bölge adliye mahkemesi olduğu gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararına karşı açılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin hükmün temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulması sonrasında verilen kararlar için istinaf yolunun öngörülmesi nedeniyle hükmün temyiz edilebilirliğinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair karar, Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluşundan sonra verildiği ve 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi gereği istinaf kanun yoluna tabi olduğu gözetilerek dosyanın, istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek için mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın görev uyuşmazlığı kararından sonra verilen yerel mahkeme kararına karşı hangi kanun yoluna başvurulacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın görev uyuşmazlığı kararının, esasa ilişkin bir karar olmayıp merci tayinine ilişkin bir karar olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin verdiği esasa ilişkin kararın Yargıtay denetiminden geçmediği, dolayısıyla 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün tavzih kararı hangi kanun yoluna tabidir?
Gerekçe ve Sonuç: 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilmiş ve temyiz incelemesinden geçmemiş kararlara karşı açılan kanun yollarının 6100 sayılı HMK’daki istinaf hükümlerine tabi olduğu, bu nedenle kesinleşmiş bir hükmün 26.07.2024 tarihli tavzih kararının istinaf yoluna tabi olduğu gözetilerek dosyanın tetkiksiz iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin verdiği ek kararın hangi kanun yoluna (temyiz mi, istinaf mı?) tabi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilen ve temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı 6100 sayılı HMK’nın istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, somut olayda mahkemenin 09.09.2024 tarihli ek kararına ilişkin daha önce Yargıtay denetimi bulunmadığından ek kararın istinaf yoluna tabi olduğu gözetilerek dosyanın istinaf incelemesi için ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilmiş bir ek kararın temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilip gönderilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilen ve temyiz incelemesinden geçmemiş kararlara karşı, 6100 sayılı HMK'nın istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın tetkiksiz iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin hükmün tavzihine ilişkin ek kararına karşı hangi kanun yoluna başvurulacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün kesinleştiği tarih ile tavzih talebine ilişkin ek karar tarihi ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gözetilerek, hükmün tavzihine ilişkin ek kararın istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve dosyanın istinaf incelemesi için ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün kesinleşme tarihinden sonra gelen ve Yargıtay denetiminden geçmemiş ek kararın, 6100 sayılı HMK hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna tabi olduğu gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın hangi kanun yoluna (istinaf mı, temyiz mi) tabi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilen ve temyiz incelemesinden geçmemiş kararlara karşı açılan kanun yolunun istinaf olduğu, somut olayda da mahkemenin 01.04.2024 tarihli ek kararına ilişkin Yargıtay denetimi bulunmadığından, ek kararın istinafa tabi olduğu gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.