Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 193”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine, sulh hukuk mahkemesinde açılması gereken davaya 10 günlük süre içerisinde başvurulup başvurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde sulh hukuk mahkemesine başvurulmadığı gözetilerek, HUMK 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı verilen asliye hukuk mahkemesinden aile mahkemesine dosya tevdii sonrasında davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonraki 10 günlük süre içerisinde davacı tarafından usulüne uygun bir tahrik dilekçesi verilmediği ve dosyada bulunan dilekçenin de davacı vekili tarafından verilmediğinin tespit edilmesi nedeniyle, HUMK’nun 193/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İstirdat davasında, dava dilekçesinin usulüne uygunluğu ve mahkemece verilen kesin mehilin yerindeliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesindeki eksikliklere rağmen davalı tarafından ilk itirazda bulunulmadığı, mahkemece verilen kesin mehilin eksik harç miktarı belirtilmediğinden usulüne uygun olmadığı ve davalı kurumda bulunan belgelerin mahkemece istenerek davacıya yöntemine uygun süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamına uyularak verilen direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk direnme kararı ile Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyularak verilen ikinci direnme kararı arasında, hüküm fıkrasında farklılık bulunması ve yerel mahkemenin usule uygun direnme kararı vermemesi nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yetkisizlik kararı verilen mahkemenin dosyayı resen yetkili mahkemeye göndermesi ve tarafların yasal sürede yetkili mahkemeye başvurmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 günlük süre içerisinde taraf avukatının yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunduğu ve bu talebin süresinde yetkisiz mahkemeye ulaştığı tespit edilerek, davanın açılmamış sayılmayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşbölümü kararı üzerine görevli mahkemeye başvuru için öngörülen 10 günlük sürenin, kararın tefhim edildiği günün dahil edilip edilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nun 193/3. maddesindeki 10 günlük sürenin hesabında, gönderme kararının verildiği günün de dikkate alınması gerektiği, bu nedenle davacının yasal süre içerisinde başvuruda bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduktan sonra, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan ticari davanın, tarafların talebi üzerine Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi kararının niteliği ve davacının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süre içinde başvurup başvurmaması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların işbölümü itirazı hakkını kullanabilecekleri yasal süre geçtikten ve esasa cevap verildikten sonra yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmasının davalılara yeni bir itiraz hakkı vermediği, Asliye Hukuk Mahkemesinin tarafların talebi üzerine verdiği gönderme kararının Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3. maddesi anlamında bir gönderme kararı olmadığı ve bu nedenle davacının HUMK'nun 193. maddesindeki 10 günlük süreye tabi olmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.