Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 381”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kısa karar tutanağını düzenleyen zabıt katibi ile gerekçeli kararı yazan zabıt katibinin farklı kişiler olmasının HMK’ya aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın yazılmasının kısa kararın tefhiminden sonraki ayrı bir işlem olması ve bu işlemi gerçekleştiren zabıt katibinin ad, soyad ve sicil numarası ile imzasının kararda yer alması yeterli görülerek, direnme kararı onanmış ancak dosyanın diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kısa kararında yer almayan bir parsel hakkında gerekçeli kararda hüküm kurulması suretiyle HUMK'nun 381, 388 ve 389. maddelerine aykırı şekilde karar verildiği ve bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun usule ilişkin bozma kararından sonra, direnme kararından dönerek esas hakkında hüküm kurmasının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verilmesiyle usulü kazanılmış hak doğduğu, direnme kararından dönmenin ve Hukuk Genel Kurulu’nun usule ilişkin bozma kararına aykırı olarak esas hakkında hüküm kurmanın mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, hüküm fıkrasının HUMK'nun 381 ve 388. maddelerine uygun olarak yazılmaması nedeniyle usul yönünden yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında hüküm fıkrasının, HUMK'nun 381. ve 388. maddelerine uygun olarak açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılmamış olması ve bozma kararı ile ilk hükmün hayatiyetini yitirmesi nedeniyle önceki karara atıfta bulunularak hüküm tesis edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun direnme kararını HUMK 381 ve 388. maddelerine aykırı bularak bozmasına rağmen, yerel mahkemenin bozma ilamına uygun direnme kararı vermeyip farklı bir hüküm kurmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından dönmenin mümkün olmadığı, ilamın tefhim edilen karara uygun olarak yazılmasının kamu düzeniyle ilgili olduğu, direnme kararının verilmesiyle taraflar yönünden usulü kazanılmış hak doğduğu, mahkemenin HGK’nın usule ilişkin bozma kararına uymak zorunda olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Direnme kararından sonra mahkemenin nasıl bir karar oluşturması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararından sonra mahkemenin HUMK'nın 381. ve 388. maddelerine uygun olarak ilk hükmü tekrar etmesi gerektiği, direnme kararından sonra ilk hükümden farklı bir hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısa kararda yer almayan icra inkar tazminatına gerekçeli kararda hükmedilmesinin HUMK 381/2 maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda yer verilmeyen icra inkar tazminatına gerekçeli kararda yer verilmesinin, hüküm fıkrasının kısa kararda tam olarak yer almaması zorunluluğuna aykırı olması ve HUMK'nın 381, 388 ve 389. maddelerine aykırılık teşkil etmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı kooperatifin hesabından yapılan kısmi tahsilatın ve ödenen miktarın mahsubunun doğru yapılıp yapılmadığı ile temerrüt faizi oranının hüküm fıkrasında açıkça belirtilip belirtilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin yaptığı ödemenin mahkemece dikkate alınmaması ve temerrüt faizi oranının hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi HUMK'nun 381. maddesine aykırı bulunarak karar bozulmuş, yerel mahkeme direnme kararı vermiş, ancak Hukuk Genel Kurulu direnme kararının bir kısmının kesinleştiğine, diğer kısmının ise Özel Dairece incelenmesi gerektiğine karar vererek dosyayı 19. Hukuk Dairesine göndermiştir. - Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve bu çelişkinin bozma nedeni olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda faizin başlangıç tarihi belirtilmezken gerekçeli kararda faizin başlangıç tarihinin belirtilmesi nedeniyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğu ve bu çelişkinin HUMK’nın 381, 388 ve 389. maddelerine aykırılık teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.