Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK 389”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Mahkeme kararının hüküm fıkrasının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. ve 389. maddelerine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında, davalıların borçlu oldukları miktarların ayrı ayrı ve tereddüde yol açmayacak şekilde gösterilmemesi ve bunun infazda duraksamaya yol açabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kısa kararında yer almayan bir parsel hakkında gerekçeli kararda hüküm kurulması suretiyle HUMK'nun 381, 388 ve 389. maddelerine aykırı şekilde karar verildiği ve bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin faiz alacağına ilişkin verdiği hükmün, HUMK'nun 388. ve 389. maddelerine uygun olup olmadığı ve infaz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, HUMK'nun 388. ve 389. maddelerinde öngörülen hususları içermediği, davalı kurumun temerrüde düştüğü tarihleri açıkça belirtmediği, bu nedenle de infaz kabiliyetinden yoksun ve usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yanlış tedavi nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararında, hüküm fıkrasının açık ve anlaşılabilir olmaması, kesinleşen kısım ile direnilen kısım arasında çelişki bulunması ve HUMK’nın 388. ve 389. maddelerine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin tapu iptali ve tescil davasında verdiği kabul kararının hüküm fıkrasının HUMK'nun 388 ve 389. maddelerine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasının, icra aşamasında tereddüte mahal vermemek adına HUMK’nun 388 ve 389. maddelerine uygun olarak açık ve net bir şekilde yazılması gerektiği, bu nedenle davaya konu taşınmazın açık adresinin ve bağımsız bölümünün tapu kaydındaki pay oranının belirtilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve bu çelişkinin bozma nedeni olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda faizin başlangıç tarihi belirtilmezken gerekçeli kararda faizin başlangıç tarihinin belirtilmesi nedeniyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğu ve bu çelişkinin HUMK’nın 381, 388 ve 389. maddelerine aykırılık teşkil ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.