Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HUMK m.186”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın dava devam ederken devredilmesi üzerine, davacının HUMK m.186'ya göre seçimlik hakkını kullanarak davaya yeni malike karşı devam etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Marka devrinin sicile tescilinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade edeceği, davacının dava devam ederken gerçekleşen mülkiyet değişikliğine rağmen HUMK m.186'daki seçimlik hakkını kullanabileceği ve yeni malike karşı ayni davaya devam edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan pay satışı nedeniyle ön alım hakkını kullanan davacının, payın yeniden satılması üzerine yeni alıcıya karşı açtığı davadan feragat ederek ilk davadaki talebini tazminata dönüştürmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yeni malike karşı ayrıca önalım davası açmakla HUMK m.186’daki seçimlik hakkını kullanmış sayılacağı, seçimlik hakkın bir kez kullanılabileceği ve davacı yeni malike karşı dava açtıktan sonra ilk davaya dönüp sıfatı kalmayan davalıya karşı tazminat talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların vekalet görevini kötüye kullanarak davacıların taşınmazını sattığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın dava sırasında üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle hükmün nasıl verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava devam ederken üçüncü kişiye devredildiği iddiası karşısında, mahkemenin HUMK m.186'ya göre davacıya seçimlik hakkını hatırlatması ve sonucuna göre karar vermesi gerekirken, bu hususu incelemeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif ortaklığının tespiti davasında, davanın taraf teşkili ve davaya dâhil edilme hususunda yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire bozma ilamına direnilmesi nedeniyle Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın dava konusu hisseyi devretmesi halinde HUMK m.186 ve HMK m.125'in öngördüğü seçimlik hakkın davacıya tanınması ve taraf değişikliği usulünün gözetilmesi, ayrıca kooperatifin hukuki durumunun etkileneceği husus gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin taşınmazdaki payının bozma kararından sonra üçüncü bir kişiye devredilmesi nedeniyle, üst hakkı tesisi davasına nasıl devam edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin bozma sonrası değişmesi nedeniyle Özel Daire bozma kararının dayanağı ortadan kalkmış ve yerel mahkeme kararı yeni bir hüküm niteliği kazanmış olup, bu yeni hükmün temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nun değil Özel Daire'nin görevi olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin taşınmaz üzerindeki payının bozma sonrası üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle üst hakkı tesisi davasının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdaki davalı payının bozma kararından sonra üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle bozma kararının dayanağı ortadan kalkmış ve hükmün infaz kabiliyeti kalmamış olduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı niteliğindeki yeni hükmünün temyizen incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.