Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak İhlali”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali sebebiyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin açılan davanın reddine dair kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren TMK m. 1007 kapsamında tazminat davası açma imkanı doğduğu, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına rağmen davanın makul süre içerisinde açıldığı ve işin esasına girilerek zararın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına dayanarak açılan yargılamanın iadesi talebinin HMK’da öngörülen süreler açısından geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: AİHM kararının kesinleşme tarihinden itibaren yargılamanın iadesi için öngörülen 3 aylık ve iade talebine konu hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık sürelerin aşıldığı gözetilerek, yargılamanın iadesi talebinin reddine ve ilk derece ile bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde basit yargılama usulüne tabi davada verilen direnme kararının davacıya tebliğ edilmeden kesinleştirilmesi nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun usul hükümlerine uygunluğunun denetlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde gerekçeli kararın taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, aksi halde temyiz hakkının kullanılamayacağı ve bu durumun hak ihlali oluşturacağı gözetilerek, direnme kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının tebliğ edilmemesi ve temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmemesinin usule aykırılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünde gerekçeli kararın taraflara tebliğ zorunluluğu, temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilerek cevap ve karşı temyiz hakkı tanınması gerektiği, aksi halde kesinleşen kararın hak ihlali oluşturacağı gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK 321. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi iş davalarında, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu ve Anayasa Mahkemesi'nin bu hususta aksi uygulamayı hak ihlali olarak kabul etmesi gözetilerek, direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilmemesi nedeniyle dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının davacıya tebliğ edilmemesi ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmemesinden kaynaklanan usul eksikliğinin giderilip giderilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi iş davalarında gerekçeli kararın taraflara tebliğ zorunluluğu ve temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde kesinleşmenin hak ihlali oluşturacağı gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin tapu iptal ve tescil davası açılmadan kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki isim değişikliğinin mülkiyetin devrine yol açabileceği ve mevcut tapu kaydına itirazı olanların haklarının ihlal edilebileceği gözetilerek, davanın tapu iptal ve tescil davası olarak açılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle Hazine aleyhine açılan tazminat davasında, tazminat miktarının belirlenmesi ve zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı gözetildiğinde, davanın makul süre içerisinde açıldığı gerekçesiyle reddedilmesi ve Hazine'nin yasal hasım sıfatıyla yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin davalı şirket hakkında verdiği iptal kararı sonrası, davacı tarafından HMK 375. maddeye dayanılarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulup bulunulamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmadığı, Anayasa Mahkemesi kararının HMK 375. maddede öngörülen yargılamanın iadesi sebeplerini oluşturmadığı ve davacının Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı varken kullanmadığı gözetilerek, yargılamanın iadesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin karara dayanak kanun maddesini iptal etmesi üzerine, kesinleşmiş mahkeme kararına karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, bireysel başvuru yoluyla hak ihlali tespiti yapılmayan ve yargılamanın yenilenmesi için gerekli şartları taşımayan davacı için yargılamanın iadesi sebebi oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin ret kararı ile bu kararı onayan istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.