Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakim ve Savcıların Hukuki Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı manevi tazminat davasında dava şartının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi uyarınca, hakim ve savcıların işlemleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında, ancak ceza davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra dava açılabileceği gözetilerek, davanın reddine dair direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuka aykırı arama, el koyma ve tutuklama işlemleri nedeniyle açılan manevi tazminat davasının, ceza davası devam ederken açılabileceği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı HSK’nın 93/A maddesi uyarınca, hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarının ceza davası hükmünün kesinleşmesinden sonra açılabileceği gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, davanın reddine ilişkin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na eklenen 93/A maddesi uyarınca, hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarının ancak ceza davasında verilen hükmün kesinleşmesinden sonra mümkün olduğu gözetilerek, davanın reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcıları tarafından düzenlenen iddianamenin ekine, davacı ile üçüncü bir kişi arasındaki telefon görüşmesine ait deşifrenin konulması nedeniyle davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti ve davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile CMK’nın 141. maddesine eklenen fıkralar ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde uyarınca, Cumhuriyet savcılarının soruşturma aşamasındaki işlemleri nedeniyle açılan tazminat davalarında görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu ve davanın Devlet aleyhine yürütülmesi gerektiği, Yargıtay üyesi hakkında açılan davada ise HMK’nın 47. maddesi gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararın bir kısmının bozulmasına, bir kısmının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının yargısal faaliyeti nedeniyle açılan tazminat davasında, 6545 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi gereğince Yargıtay Hukuk Dairesinin verdiği görevsizlik kararının niteliği ve temyiz edilebilirliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesindeki "gönderilir" ifadesinin, derdest davalarda usul belirlemek amacıyla kullanıldığı, görevli mahkemeye göndermenin HMK 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararı ile mümkün olduğu ve kararın kesinliğine dair bir hüküm olmadığı gözetilerek, Özel Daire kararının temyiz edilebilir olduğu kabul edilmiş ve Yargıtay ... Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haksız tutukluluk nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun'un 70. maddesiyle değişik CMK'nın 141/3. ve 142. maddeleri uyarınca, hakim ve savcılar hakkında açılan tazminat davalarında yetkili mahkemenin zarar görenin yerleşim yeri ağır ceza mahkemesi olduğu ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla karar veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı verdiği gözetilerek, Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Cumhuriyet savcısının yargısal faaliyeti nedeniyle açılan manevi tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK'ya eklenen hükümler uyarınca ceza hakimleri ve cumhuriyet savcıları hakkındaki tazminat davalarının Devlet aleyhine açılması ve ağır ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, görev yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin verdiği karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.