Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hapis Cezasının Paraya Çevrilmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taksirli suçtan kaynaklanan ölümlü trafik kazasında tamamen kusurlu olması, kazadan sonra mağdurlar veya yakınlarıyla ilgilenmemesi, kaçması, yakalama kararı çıkarılması ve dosyaya yansıyan herhangi bir pişmanlık belirtisi olmaması gibi hususlar, suçun işlenmesindeki özellikler ile birlikte değerlendirildiğinde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin dosya kapsamına, hak ve nasfet kurallarına uygun olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan sanığa verilen ceza ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hapis cezasının paraya çevrilmesi ve temyiz yoluna ilişkin hususlarda yerel mahkeme kararının bozulması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin değerlendirmenin tüm hükmü kapsadığı, hapis cezasının paraya çevrilmesinde maddi hata bulunduğu ve kısa karardaki temyiz yoluna ilişkin eksik bildirimin gerekçeli kararda düzeltilmesinin hükmü karıştırma sayılmayacağı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek, Özel Daire bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmünün onanmasına dair temyiz incelemesinde verilen onama kararına karşı yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmadığı, temel cezanın belirlenmesinde kullanılan gerekçenin yasal ve yeterli olduğu ve taksirli suçtan verilen hapis cezasının paraya çevrilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve Özel Daire onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine temyiz edilen adli para cezası içeren hükmün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen hapis cezası ve erteleme kararının, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu, sosyal ve ekonomik durumu, cezanın bireyselleştirilmesi ilkesi, lehe hükümler talebi, hapis cezasının ertelenmesinin adli para cezasından daha lehe olabileceği ve sanığın kazanılmış hak ihlali iddiasında bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası ve erteleme kararının 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine aykırı olmadığı ve Özel Daire’nin onama kararının isabetli olduğu sonucuna varılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafisinin, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi talebi üzerine, yerel mahkemenin bu konuda değerlendirme yapıp yapmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanık müdafisinin hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi talebini değerlendirmeden, hüküm gerekçesinde bu hususa ilişkin herhangi bir açıklama yapmaması, CMK’nın 34, 230 ve 232. maddeleri ile Anayasa'nın 141. maddesine aykırı görülerek hüküm bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.